MHP Umumi Başkanı Oran Bahçeli, “Felaketin koru, yürekleri kavurmasıyla bu arada, kaos peşine sakıt, yalan selen boş kafalı, lakırtı çıkaran, haber kirliliğine rüya bağlayan, siyasi yamyamlığa rağbet eden ki varsa insanlığı kuruntulu ve tartışmaya açıktır.” dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Ekip Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, saf afetlerin meydana geldiği andan itibaren, neden olduğu duygusal ve servet kayıplarının; sosyal, iktisadi ve fiziksel hasarları, benzeri zamanda kaygı, ürkmek ve güvensizliği tetiklemelerinin dünyanın değme yerinde eş dava olduğunu söyledi.

İnsan olanın ruhu, kalbi, canı, acısı ve vicdanı olduğunu kaydeden Bahçeli, “Felaketin koru, yürekleri kavurmasıyla bu arada, kaos peşine sakıt, hile fen malumatsız, tezvir çıkaran, bili kirliliğine rüya bağlayan, siyasal yamyamlığa gönül fail kim varsa insanlığı vehimli ve tartışmaya açıktır. Aslında bunlara eş eylemek, adam olana saygısızlıktır.” diyerek konuştu.

Hazreti Mevlana’nın, “Kar kabilinden yağıp yeryüzünü kaplasan dahi, güneşin varlığıyla namevcut evet gidersin” sözünü, bu kategoride kayran alanlara adeta taş kabil fırlattığını tamlayan Bahçeli, “Müşterek acılara topluca direnç ederken, fırsatçılığın karanlığından istifadeyle karşılık etiketlerini kabartanlar, kiraları artıranlar, kasasını katmak üzere harekete geçenler bu milletin aynı ferdi katiyen olamayacakları üzere alicenap da sayılamazlar. Depremden kazanç devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. ve bunları yegâne biricik perese aldığımız bile çok mebzul bilinmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Sırtında testis küfesi olmayanlar…”

“Ne doğrarsan tabağına, o sağlık kaşığına” atasözüne atıfta mevcut Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Siyaseti akıllıca, medeni ve milli ilkelere arkalayan yapmaktan iktidarsızlık olanlar, asılsız eleştirilerini yapmadan evvel aynaya bakmalıdırlar. Bunlar kendilerini sorgulamalı, zat psikoloji felaketleriyle yüzleşmelidir. Sırtında husye küfesi olmayanlar üzere gelecek gabi temas etmek maliyetsizdir. Hariçten gazel okumanın uğrunda dahi tıpkısı bariyer yoktur. Fakat milli felaketlerde, kuma aidiyet ve hassaslık paydasında uzlaşamayanlar insancasına değerlere rastgele yönüyle yabancılaşan mihraklardır. Bu mihraklarla bire bir şeylere baktığımız halde gördüklerimiz bambaşka eksantrik şeylerdir.”

Bahçeli, Türkiye’nin devasa benzeri musibetin etkisinde bulunduğunu, natürel afetlerin risk ve tehlikelerine gelişigüzel zaman bariz olduğunu hatırlattı.

-“Çabucak eyleme boşlamak ister”

Bahçeli, akıbet 23 yılda, büyüklüğü 4,5’un üstünde 39 depremin meydana geldiğini, çokça sayıda yıkımın görüldüğünü, binlerce vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatarak, insani ve fiziki kusurların saf afetin yıkımını da yoğunlaştırdığını söyledi.

Depremle savaş kapsamında 17 Ağustos 1999 Taşmak felaketinin ayrımsız milat olduğunun altını çizen Bahçeli, bu tarihten önceki düz yazı edilen binalarda temel taşı etüdü yapılma zorunluluğu bulunmadığını, depremle ilgilendiren farkındalık düzeyinin çok hastalıklı olduğunu dile getirdi.

Bahçeli, depremle savaşım üzere kapsamlı çalışmaların ince süredir gündemde olduğuna bel ederek, kırık hatları haritalarının güncellendiğini, 29 Eylül-1 Ekim 2004 tarihlerinde Hareket Şurası yapıldığını, hazırlanmış alt kurul raporlarının onaylandığını, afet bölgelerinde uygulanacak yönetmeliklere sonuç şekli verildiğini, 2018’dahi Çatı Zelzele Yönetmeliğinin güncellendiğini, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’un 31 Mayıs 2012’dahi yürürlüğe girdiğini anlattı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2021’de açıklanan “Yıpranmamış Kentsel Transformasyon Vizyonu”na göre Türkiye genelinde 6,7 milyon riskli yapının tayin edildiğini tamlayan Bahçeli, çabucak eyleme dökmek gerektiğini vurguladı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, depremler ve diğer katıksız afetlerin daha çok üstelik kaçınılmaz şekilde yaşanacağını kaydederek, “Ululuk ve hükümet bu korkulu duruma müdriktir ve nitekim uzun uzun tıpkı süredir buna müzahir siyaset üretilmektedir. İşin özünde depreme ve ilişik yönetmeliklere uygun dayanabilen bina yapmaktan apayrı ikinci bir alternatif yoktur. Hareketli tıpkısı denetim mekanizmasıyla on paralık kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. İnsan-mekan; eş-belde; kayırıcı-herif ilişkisini tabiatıyla yeni baştan montajlamak durumundayız.” ifadelerini kullandı.

“İnsan kaynaklı hataları sıfırlamak zorundayız”

Elan tehlikesiz, rahat, sağlam ve mıhlı tıpkısı geleceğin temelinin atılması gerektiğini dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:

“İnsan kaynaklı hataları sıfırlamak zorundayız. Önceki tedbir alıp, bilahare tevekkül zarfında hayatımıza bitmeme etmeliyiz. İstanbul’dahi 1 milyon 528 bin 782 binanın olduğu, kilometrekareye 3 bin 49 kişinin düştüğü, bu kentimizde mevcut yapı stokunun yüzdelik 70’inin 1999 öncesi yapıldığı dikkate alındığında, derhal harekete geçmemiz, ertelenemez bire bir mecburiyettir. İstanbul amacıyla dillendirilen felaket senaryolarının bütün ihtimallerini değerlendirip muhtemel depremlere hazır olmalıyız, yoğun birliği yaparak başa çıkmalıyız. Kaybedecek zamanımız yoktur. Oyalamaya hakkımız yoktur. Halk İttifakı olarak biz bu gösterişli yükü gelişigüzel şart altında kaldırırız. Bedeli ne olursa olsun Türkiye’mize cemaat çıkarız. Hükümet artağan ve etkin ayrımsız facia yönetimiyle Kahramanmaraş depremindeki yaraları sarmaktadır. Heybet temas şeye hakimdir. İftiralar ise beyhudedir. Acımız büyüktür, ancak hayatta zamanın hafifletmediği ve yumuşatmadığı hiçbir incitici da yoktur.”

Türk milletinin bir tane patırtılı ve biricik canevi olduğunu tabir fail Bahçeli, “Tarihin kaydettiği en aheste doğal afetlerden birisine cebin temelinden tarihin kaydedeceği sunma iri tesanüt ve teavün ahlakı sergileyen muazzez milletimizle ne kadar övünsek azdır.” diyerek konuştu.

“Tek insanımızı haris ve açıkta bırakmayacağız”

Kahramanmaraş merkezli depremler karşısında oran ve milletin emsalsiz şekilde yekvücut olduğuna dikkati çekici Bahçeli, “Tabiatıyla depremde hayatını kaybetmiş insanlarımızı gabi getiremeyiz. Fakat bunun dışında şehirlerimizi yeniden düz yazı ve ihya edecek, depremzede vatandaşlarımızın hayatını normalleştirip kusursuz ve gönençli tıpkı ayla getirecek muktedir içyüz Türkiye Cumhuriyeti devletiyle hükümetinde vardır ve tartışmasızdır.” dedi.

Bahçeli, görevlerinin acıları paylaşarak kesmek, ihtiyaç sahibi değme vatandaşın elinden ağrımak, kanayan yaraları tedavi ederek iyileştirmek olduğunu belirterek, “Hiçbir insanımızı aç ve açıkta bırakmayacağız. Hiçbir insanımızı çaresizliğin anaforuna ayrılma etmeyeceğiz. Çetrefil mesail karşısında alternatif çözüm yolları bulacağız. Yokuşlarda susasak üstelik dayanma feyzimizi kardeşliğimizin engin hasletinden alacağız. Bazen siyasetçiler gibi çirkin karıştırmayacağız. Nihayetinde bizim siyasetimiz, milletimizin konkre sorunlarına, günlük gerçeklerine düşünce, inan ve ilkeyle anlayış edilmiş mufassal vadeli görüş açısı içinde huluskârlık ve empatiyle odaklanmaya dayalıdır.” yorumunu yaptı.

(Sürecek)