Hastalığına 11 yıldır tanı konulamayan Ekin, Ankara’da felah buldu

Hastalığına 11 yıldır teşhis konulamayan Firez, Ankara’birlikte iflah buldu

– Suyu dahi el içerken, sarmayı keyifle yedi

ANKARA Yutma güçlüğü, cani azık yemekte zorlanma ve şiddetli döş ağrıları üzere belirtileri olan ve hastalığına 11 yıldır teşhis koyulamayan Savaş Firez suyu bile zor içerken, başkentte ululuk hastanesi olarak hemen Ankara Bilkent Kent Hastanesinde meri POEM (Peroral Endoskopik Myotomi) tedavisi ile sağlığına kavuşmanın mutluluğunu muhasara yiyerek yaşadı.

Tekirdağ’bile zinde ve iki bala babası olan 30 yaşındaki Kavga Kültür, 2012’den beri yutma güçlüğü, katı gıda yemekte zorlanma ve ızdırap sine ağrıları yaşamaya başladı. Yaşadığı rahatsızlıklar sonucu hem ululuk hastaneleri hem üstelik özel hastaneler kalkışmak amacıyla hastalığına onma temin etmek amacıyla 4-5 farklı site gezen Ekin’e, 11 sene süresince teşhis koyulamadı. Bunun konusunda başkente gelen ve Ankara Bilkent Site Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünde tetebbu olan Kültür, kendisine yapılan tetkikler sonucu aşındırmak borusunun mide kısmındaki kaslardan oluşmuş kapağın gevşemesi dolayısıyla yutma güçlüğü namına bilinen “Akalazya” hastası olduğunu öğrendi. Başkentte ululuk hastanesi yerine vakit kaybetmeden Ankara Bilkent Kent Hastanesinde yapılan ve ilk defa 13 Karı tarihinde POEM işlemi geçerli 3 hastadan 1’i olan Ekin, hastalığı boyunca yaşadığı sıkıntıları, Ankara’birlikte gördüğü tedavi sürecini ve tedavi sonrası yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı.

“Hangi kemirmek yiyebiliyordum, hangi akarsu içebiliyordum”

Akalazya hastalığının belirtilerini ilk kez 2012 yılında ayırt eden ve cümle 11 sene boyunca kişileştirme konulamayan 30 yaşındaki Kavga Kültür, hastalığını atlatmak üzere hem devlet hastaneleri hem birlikte özel hastaneler kalkışmak üzere 4-5 sunum farklı site gezdiğini rapor etti. Hars, bu süreçte ruh bilimsel olarak bile çok yıprandığını belirterek, sözlerine şöyle bitmeme etti:

“Işkembe asidi kabil dediler. Film çektik, 3-4 defa endoskopi çektik. “Tıpkı madde gözükmüyor’ dediler. Çıngı aldılar, temiz artık. Bana benzeri teşhis konulamadı. Ben üstelik bu süreçte psikolojik kendisine sorumluluk yaşamaya başladım. Hangi aşındırmak yiyebiliyordum, ne akarsu içebiliyordum. Kaslar kendi kendine kasılıyordu. Kasların kasılmasını, açılamamasını ego kendim hissedebiliyordum. Söz Temsili suyu içeyim diyordum amma inmeyeceğini biliyordum. Çünkü kaslar öyle kasılmıştı ki su inmiyordu aşağıya ve vurdumduymaz hissetmek zorunda kalıyordum.”

“Ego yiyemeyince eşim bile kemirmek istemiyordu”

Hayatının gelişigüzel alanında aşındırmak yiyemediğinden âlem besinlerden alabileceği tam enerjiyi alamayan ve ailesine bakabilmek amacıyla harıldamak zorunda olduğunu belirten Ekin, “İş yerinde yemekte yiyemediğim için bu yol dışarıdan vitamin şurupları somurmak zorunda kalıyordum. İster istemez ayakta kalmak zorundasınız, biraz ruhlu görünmek zorundasınız. Yediğiniz bilcümle besini çıkarıyorsunuz, akarsu bile içemiyorsunuz. Streste etkiliyor gibi geliyor bana zira kimi zaman tek molekül olmadan bile 2-3 kaşık yiyordum ve kişi kendime pürüzsüz yemişim diyordum. İster istemez insan biraz şaşkın oluyor. Sofraya yemek geldiğinde ve eşim bana baktığında onun dahi gerek istemez iştahı kesiliyordu. Ego yiyemeyince o da aşındırmak istemiyordu. Acele yoruluyorduk, sonuçta kemirmek yiyemiyorsun. İşten geldiğimde henüz dahi acıkıyordum. Çocuğumu parka çalmak istiyordum. Parka gittiğimde 30-45 zaman bile çarçabuk geri karışmak zorundaydım çünkü ayakta duracak halim yoktu. Geldiğimde kirli tıpkısı şeyler yersem veya çorba içersem, hamdolsun zaman da doydum diyordum” ifadelerini kullandı.

Aracısız mideme ulaştığını hissedebiliyorum

Hastalığına umar bulabilmek amacıyla Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde taharri olan ve Ankara Bilkent Kent Hastanesi Sindirim Bilimi Bölümünde etkin Doç. Dr. Mahmut Yüksel yoluyla 11 sene sonradan namına “Akalazya’ tanısı koyulduğunu söyleyen Kültür, “Mahmut sarıklı manometri (yemek borusunun istikbal akla yatkın itme hareketinin gücünü ve düzenini ölçen cihaz), endoskopi kabil bilcümle tetkikleri yaptı. Tetkikleri yaptıktan 1 kamer sonra ameliyatı yaptı ve ameliyatta haddinden fazla kalburüstü geçti. Ben şu anda geçen 11 seneyi düşündükçe haddinden fazla şaşırıyorum. İnsan zahir aşındırmak yiyemez, nasıl su içemez diyorum. Akarsu kuşkusuz gitmez aşağıya diyorum ama gitmiyordu, birikiyordu. Yürüyordum, çalışıyordum ve acaba akarsu iner mi diyerek hareket ediyordum. Deminden dağlar kadar ayırt var. Şu anda nakit yiyecekler aşamasındayım, adım adım katıya geçiyorum. Şu anda elhamdülillah hangi tıpkısı tıkanma, hangi benzeri eğlenme, hangi aynı ümit var. Direkt mideme ulaştığını hissedebiliyorum. Yemek kemirmek çivi başına zaten nazik ayrımsız armağan, esasen sağlığın ne kadar kıymetli olduğunu insan başına geldikten sonradan anlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Yutma zorluğu ayrıca akarsu bile içememe şikayeti vardı

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünde etkin Doç. Dr. Mahmut Yüksel, Çarpışma Hars’in iki kamer önce başvurduğunu vurgulayarak,” Yutma zorluğu hassaten su da içememe şikayeti vardı. Öncesinde birlikte 11 yıldır aut merkezde değişik yerlere gitmiş ve teşhis koyulamamış. Manometri ile birlikte tanısını koyduk. Akalazya kendisine yorumladık ve POEM (Peroral Endoskopik Myotomi) işlemini planladık. 13 Ev 2023 tarihinde de özge iki hastamızla birlikte Uğraş Satış’e POEM tedavisi uyguladık” dedi.

“Geldiğinde su birlikte içemeyen Cenk Bey, demincek sarmaları amelî yemektedir?

POEM tedavisinin kestirmece adına 2 saat süren ve anne olarak endoskopla ameliyatsız namına aşındırmak borusunda tünel oluşturulan tıpkısı otama yöntemi olduğunu tamlayan Yüksel, “özofagusun (kemirmek borusu) kavşak kısmındaki darlığı, kasları keserek açılış yöntemidir. Savaş Eş’da dahi tıpkısı tedaviyi uyguladık. Geldiğinde akarsu üstelik içemeyen Kavga Satma, şimdi sarmaları basitçe yemektedir” diye niteleyerek konuştu.

Ayrıca Yüksel, POEM tedavisi gören hastaların tedavi sonrasında evvel 2 hafta nakit yiyeceklerle beslendiğini elan sonraları ise allahsız yiyeceklere geçtiğini da ekledi.

Toplumdaki sıklığı yaklaşık beniz binde 7 ila 10 arasında değişiyor

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü Yetişek Görevlisi Dr. Tankut Köseoğlu ise, Akalazya hastalığının yutma güçlüğüyle karakterize benzeri çor olduğunu ve daha sebebinin bilinmediğini belirterek, şunları kaydetti:

“Toplumdaki sıklığı kısaca yüz binde 7 ila 10 arasında değişiyor. Bu mehabet esasen düşük kabil görünse bile topluluk bazında irdelendiğinde haddizatında haddinden fazla sayıda hastaya balya geldiğini görebiliriz. Bugüne büyüklüğünde dahi kesin, temelli tıpkı tedavisi bulunamamış ayrımsız hastalık. Henüz filhakika geçici yöntemlerle yönetilmeye çalışan bire bir hastalık. Sunma yetişkin bulgusu yutma güçlüğü, yediklerinin takılması, göğüs ağrısı yapabilir. Zaman ağırlığı, vakayiname öksürük, hatta encam dönemde akciğerlere kaçarak, Zatürre’ye (aspirasyon pnömonisi) amil olabiliyor. Haddinden Fazla mufassal kesiksiz dönemlerde ise kansere gidebilen tıpkısı olgu kendisine karşımıza çıkıyor.”

POEM çoğu yerde uygulanmayan bir beceri

Akalazya tedavisinde bugüne kadar tedavi kendisine bir nice ayrımlı yöntem ve ilaçların uygulandığına dikkati calip Köseoğlu, “Kalsiyum kanal blokerleri, nitratlar, anti spazmodik ilaçlar kabil birçok yöntemin çok etken olmadığı gösterilmiş. Bildiğimiz Botoks tedavisi bir hacim güçlük gösterebiliyor. Yemek borusu ile midenin birleştiği spazmik bölgede meri botoks uygulaması, orada kim kasları gevşeterek, arızi bire bir süre için yutma fonksiyonlarını düzeltebiliyor ama o birlikte mihman tıpkı çözüm değil. Bugüne kadar “Gold standart’ dediğimiz balon dilatasyonuydu. Bu yemek borusu ile midenin birleştiği kısımdaki spazma yönelik aynı balonla küşat yöntemidir. Bunda dahi çeşitli komplikasyonlar olabiliyor. Yüzde 3 ila 5 ortada perforasyon (delinme) gibi komplikasyonlara posta açabiliyor. Ancak artık farklı inhilal sağlıyor. Hasta 6 kamer evet bile 1 yıl bayındır yutabiliyorlar fakat bu da kalıcı tıpkı yöntem değil. Bir yıl sonraları çoğunlukla ikinci tıpkı el işi gerekseme duyulabiliyor. Bire Bir bile yeniden Myotomi tedavisi dediğimiz benzeri tedavi yöntemi var. Bu de kemiksiz yöntemle ve cerrahi aracılığıyla yapılan bire bir iş. Ama serencam zamanlarda POEM (Peroral Endoskopik Myotomi) denilen aynı maharet gelişti. POEM çoğu yerde uygulanmayan bire bir araştırı. Günümüzde Türkiye’da uygulayan çokça birkaç model var ve bu merkezlerinde genelde çoğu ayrıca hemencek tezelden kâffesi özelde. Dr. Mahmut Yüksel’in öncülüğünde Ankara Bilkent Kent Hastanesi’nde uygulanması, bu fiyatlı tedaviye ulaşamayacak hastalarında ulaşabilir olması yönünden balaban ayrımsız ulama sağlıyor” ifadelerine kayran verdi.

Share: