Ukraynalılar, savaşın sene dönümünde ülkelerine birleşmek için aktarılma sayıyor

Benzeri yılın geride kaldığı Rusya- Ukrayna savaşı dolayısıyla ülkelerini hasrolunmak zorunda küsurat Ukraynalılar, evlerine vurdumduymaz dönmeyi bekliyor.

Rusya’nın Ukrayna’evet 24 Şubat 2022’da askeri operasyon başlattığını ilan etmesinin üzerinden 1 sene geçti. ara sıra şiddetini artırarak süren kavga dolayısıyla birtakım Ukraynalılar ailelerinden, evlerinden ve memleketlerinden boşanmak zorunda kaldı. Yaşadıkları kentleri, okullarını ve aksiyon yerlerini bırakarak dünyanın farklı ülkelerine hicret etmek zorunda kalan Ukraynalıların savaşın bitmesine dair bekleyişleri ve umutları bitmeme ediyor.

Annesi ile yaşadıkları Herson’u kalkmak zorunda artan 11 yaşındaki Semenıuk Yelızaveta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaşın ilk günü haddinden fazla zorlandığını söyledi.

Savaşın geçmiş gününden aklında kalan yegâne hatırat anlatan Yelızaveta, “Akşamüstüydü, füze atıldı. Roketin sesini çokça yakından duyduk. Koridora koştuk. Koridorda saklandığımızda babam bizim üstümüzü bornozla örttü. Korkmayalım, sesi duymayalım diye.” dedi.

Yelızaveta, annesinin çalıştığı Türk firmasının yetkililerinin sayesinde Türkiye’ye geldiklerini dile getirerek, “İlk geldiğimde bittabi ki zorlandım. Zira Türki bilmiyordum amma sonra Türki kurslarına gitmeye başladım. Oradaki öğretmenimizin Rusça ve Ukraynacası olmadığından hava bize Türki dersi veriyordu. Öyle olunca bende elbette acele ayrımsız şekilde Türki öğrendim ve şu anda kendimi burada daha şen hissediyorum.” diye konuştu.

Türkiye’de benzeri okula gitmediğini kaydeden Yelızaveta, şöyle bitmeme etti:

“Şu anda, Ukrayna’daki eğitimime devre içi namına devam ediyorum. Ayrıca gönüllerin Ukraynalı kollar için burada vermiş olduğu ‘Cumartesi Okulu’ dediğimiz tıpkısı ekol var. Orada Ukraynalı kollar toplanıyor ve ibret görüyorlar. Genellikle bizim tıpkısı saat Ukraynaca dersimiz oluyor. Ondan sonradan bize isteğimize vabeste yerine kılık, el sanatları kadar ki, neye karşı demet duyuyorsa o dersleri veriyorlar.”

Ülkesini çokça özlediğini vurgulayan Yelızaveta, kardeşi, anneannesi, dedesi, teyzesi ile arkadaşlarının kaldığı Ukrayna’evet dönmeyi istediğini belirterek, “Bilcümle Ukraynalılara çağırmak istiyorum. Iptila etmesinler, mutlak cenk yakında bitecek ve hepimiz eve döneceğiz.” ifadelerini kullandı.

Oğlu ile savaştan kaçtı

Oğlu Misha ile Türkiye’ye mevrut İryna Zaychikhina, savaşın başladığı dönme için ilkin planladığı İstanbul seyahati olduğunu fakat savaşın başlamasıyla alay malay uçuşların durdurulduğu söyledi.

Annesi ve babasının de İstanbul’de olduğunu tamlayan Zaychikhina, savaşın başlamasından iki hafta sonradan Türkiye’ye oğlu, kuzeni ve onun 1,5 yaşındaki çocuğuyla gelebildiklerini dile getirerek, şunları anlattı:

“O iki hafta bizim amacıyla çok ağdalı geçti. Biz, o zaman elimizden geleni yapmaya çalışıyorduk. Kimesne tekmil namına anlamıyordu, ne yapalım, hangi edelim? Tığ apar topar bir taraftan eşyalarımızı topluyorduk. Benzeri taraftan oradaki asker arkadaşlara yardım topluyorduk. Yollamak olsun, kemirmek olsun onu götürüyorduk. Kan bağışında bulunuyorduk. Çünkü duyduk ki ilk haftalarda küçük çatışmalarda nefes ihtiyaçları çok oldu. Biz dahi elimizden geldiği büyüklüğünde soluk bağışında bulunduk. Kemirmek götürdük, kazımak götürdük. Hakeza ağdalı 1-2 hafta geçirdik.”

Türkiye’bile şanslı olduklarına dikkati çekici Zaychikhina, “Zira bize sahip sâdır arkadaşlarımız var. O arkadaşların yardımıyla tığ Türkiye’birlikte rahatız. Onlar hem kaldığımız evi hem hep ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar, koruyucu oluyorlar. Oğlum haricinde bizim patili dostlarımız yani 4 köpeğimiz var. Köpeklerimize bile cemaat çıkıyorlar.” diyerek konuştu.

Zaychikhina, büyüklerinin, akrabalarının ve arkadaşlarının Ukrayna’birlikte kaldığını, onları çokça özlediği amacıyla üzüldüğünü dile getirdi.

Ukrayna’bile kalanların savaşı epey yaşadıklarını vurgulayan Zaychikhina, “Tığ gerçekte tıpkı nevi kendimizden utanıyoruz. Tığ kaçtık, orada kalmadık ve onlara yardım etmedik amma tıpkı anda şurası anlıyoruz ki tıpkısı asıl, aynı karı gelişigüzel antlaşma çocuğunu düşünüp, onun güvende olmasını istiyor. Gerçekte tığ hep ailemiz güvende olsun istiyoruz ama maalesef şu anda kısmen bunu yapabiliyoruz.” ifadesini kullandı.

Zaychikhina, ilkbaharda savaşın bitmesini ve ülkelerine dönmeyi istediklerini belirterek, orada sıfırdan tıpkısı maltalık kurmayı arzuladıklarını anlattı.

Ukrayna’da savaşçı askerlere de teşekkür fail Zaychikhina, “Onlara sonuna kadar minnettarız. Türkiye ve bilcümle dünyaya, bize topluluk çıkan, arkalama eden herkese teşekkürname girmek istiyoruz. Benzeri henüz böyle bir madde yaşanmasın banko. Hangi bizim dallar hangi başka dünya çocukları savaşın ne olduğunu bilmesin ve öğrenmesin.” ifadelerini kullandı.

“Sözde kendimi kaybetmiş gibi hissediyordum”

Dokuz yaşındaki Misha Zaychikhina ise okula gitmeye hazırlanırken arkadaşının kendisini aramasıyla savaşın başladığını öğrendiğini söyledi.

Ukrayna’dan doğrudan İstanbul’a gelemediklerini rapor eden Misha, “Bizim İstanbul’a gelişimiz bilcümle aynı hafta sürdü. Tığ ayrımsız trene bindik. Benim kaldığım site olan Zaporijya’dan Lviv’e kadar gittik. Lviv’den Polonya’evet, Polonya’dan Prag’a geçtik, oradan İstanbul’a. Yani bizim buraya seyahatimiz eksiksiz tıpkı hafta aldı ve ben o yolculuk süresince bir husus anlamıyordum. Hangi oluyor, hangi bitiyor, kiminle konuşuyordum? Dizge benzeri şeyler anlatıyordu amma ego o anda sözde kendimi kaybetmiş kabilinden hissediyordum.” dedi.

Şu anda alışılagelen ayrımsız hanay yaşadığını nâkil Misha Zaychikhina, özlediği evinde olmanın her ant henüz dolgunca olacağını dile getirdi.

Zaychikhina, savaşın tıpkısı an önce bitmesini istediğini kaydederek, “Ayrıca uğraş ilkbahara kadar bitsin. Ben da evime dönebileyim. Çünkü ora benim evim. Burada rahatım ama evim gibisi bulunmayan. Ayrımsız an önce Ukrayna’evet andırmak istiyorum. Bize arkalama eden, sahip çıkan herkese haddinden fazla teşekkür almak istiyorum.” diyerek konuştu.

Türkçeyi üstelik öğrenmeye çalıştığını dile getiren Misha Zaychikhina, gâh kelimeler bildiğini ve bazı bazı kendini ifade edebildiğini anlattı.

Türkiye’ye 16 yaşındaki kızı Safiye ile mevrut Filipova Anastasiya, evde kızıyla otururken savaştan agâh olduğunu söyledi.

Anastasiya, evlerine iki kilometre mesafeye bomba düştüğünü, uğraş olduğunu anladıktan sonraları cümle üzere ne yapacaklarını bilmeyip valiz hazırlamaya başladıklarını dile getirdi.

İlk stresi atlattıktan sonraları “Hangi yapabiliriz?” düşüncesiyle hareket ettiklerini tamlayan Anastasiya, söylemek, kemirmek ve kan yardımı gibi ihtiyaçlarla ilgilendiklerini anlattı.

Türkoloji mezunu olduğunu, yıllardır çeviricilik yaptığını Odessa’birlikte çeviricilik bürosunun bulunduğunu belirten Anastasiya, “Bildiğimiz, tanıdığımız tıpkı ülkeye gidelim diye niteleyerek düşündük. Bu cenk uzun sürmeyecek düşüncesiyle birkaç haftalığına Moldova’evet gittik. Devam edince tığ da Türkiye’ye gelmeye karar verdik. Türkiye’ye kızım ve köpeğimle geldik.” dedi.

“Kan Dolaşımı planlı şekilde yaşıyoruz”

Türkiye’dahi yaşamaya alıştığını kaydeden Anastasiya, arkadaşları kadar özlediği ülkesine dönmeyi istediğinin altını çizerek, “Güzün eylülde döneriz, aralıkta döneriz, demin bile martta döneriz diyoruz. İnşallah artık bu kez döneriz. Bütün deveran planlı şekilde yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Anastasiya, eşi, annesi, kayınvalidesi ve kayınpederinin Ukrayna’üstelik kaldığını aktararak, “Temas dolaşma görüşüyoruz. Onlar üzere çokça endişeliyiz. Kategorik gelişigüzel çağ onlara yazmadan günümüz başlamıyor ve bitmiyor. Gayrı arkadaşlar gibi daima takipteyiz.” değerlendirmesini yaptı.

Hayatlarının yüzde 100 değiştiğini anlatan Anastasiya, “Sakat hayatımızdan hiçbir özdek kalmadı diyebiliriz. Muhakkak cümle, ayrımsız tek tığ değil, dizge hayatını özlüyor ve şunu anlıyoruz ki döndüğümüzde da o çarkıt hayatı bulamayacağız maatteessüf. Zira bizim bozuk hayatımızı namevcut etmişler.” diye niteleyerek konuştu.

“Savaşı katiyen kazanmalıyız”

Anastasiya, seçme bölüm savaşın bitmesini beklediklerini rapor ederek, şöyle bitmeme etti:

“Gelişigüzel devir ve anbean, bir dakika geçmiş bitsin istiyoruz. Tıpkı tek savaşın bitmesi değil, Ukrayna’nın kazanmasını bekliyoruz. Çünkü savaşın hangi şekilde biteceği bizim amacıyla şanlı. Şayet bizim zaferimizle değil bile apayrı bir şekilde bitecekse bitmesin, bizim galibiyet olana büyüklüğünde devam etsin. Zira bizim üzere de bire bir Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ün dediği kadar ‘Ya istiklal ya ölüm’. Daha Çok bizim üzere bambaşka tılsım yok. Çünkü bu hürriyet namına binlerce insanımız hayatını verdi. O kadar eder biçilmez tıpkı şekilde kayıplarımız oldu ki bu savaşı kesinlikle kazanmalıyız çünkü bu ölüm fail arkadaşlara bizim borcumuzdur.”

Türkiye’üstelik iyilikçi birçok insanla karşılaştıklarını rapor fail Anastasiya, kendilerine evlerini ve gönüllerini açan herkese teşekkürname etti.

Anastasiya, Ukrayna’dan gelen çocukların eğitim bilimi üstüne ağırlık yaşadığına dikkati çekerek, “Vasıta olmadan bu kollar burada çokça zorlanıyorlar, uyarlanmış olamıyorlar. Vasıta kursları üstüne koruyucu olurlarsa buna haddinden fazla ihtiyacımız var. Çünkü biz elimizden geldiği kadar, özlük çabamızla öğretmeye çalışıyoruz amma bu banko tam değil.” şeklinde konuştu.

Share: