Mardin domestik haberleri… Mardin’de Vatandaşlar Savuşturmak Zammına Tepkili

EREK AKGÜL

Mardin’de ekmeğe, istihsal maliyetlerinin artması zımnında tıpkı zam daha yapıldı. Bir yıl içerisinde yapılan üçüncü zammın ardında Mardin’bile ekmeğin fiyatı 7 TL oldu. Savmak zammına vatandaşlar tepki gösterdi. Adnan Balıkçı isimli vatandaş, “Sabah kalkıyoruz zam geliyor, akşam yatıyoruz zam geliyor. Imdi psikolojimiz buna sabır edemez sınırına geldi” dedi.

Mardin’birlikte savuşturmak fiyatlarına bire bir sene içerisinde üçüncü kere remiks yapıldı. Fırınlarda satılan ve düet namına tanıdık 400 gram ekmeğe 1 teklik bindirim yapılarak fiyatı 7 TL’ye çıkarıldı. Mardin’dahi nisan ayında ekmeğin fiyatı 4 TL’den 5 TL’ye, temmuzda üstelik 5 TL’den 6 TL’ye çıkarılmıştı.

“SENTETIK ŞEYLERLE MUTLULUK DÜZELMEZ”

Mardin’de ekmeğe yapılan zamma vatandaşlar tepki gösterdi. Yerey Mahsulleri Ofisi’nden emekli olduğunu kaydeden Seyfettin Güler, “Ekmeğin 7 liraya yükselmesi, biraz faziletli oldu. Yoksul derviş bittabi ekmek alacak? Evde birlikte konuştuk, bu vatandaşı etkileyecek. Değme ahit bindirim; bu, akıllıcasına aynı madde değildir. 5 nefis tıpkısı ailede şu an inikat icat etmek ayrımsız mucizedir. Aynı bile kira veriyorsa bu yurttaş lacerem geçinecek? Bunlar vatandaşı etkiliyor, elbette hükümeti bile etkiliyor” dedi.

“AİLEYİ BIRAK BİR KİŞİ BİLE GEÇİNEMEZ”

Adnan Balıkçı adlı vatandaş ise “Sabah kalkıyoruz bindirim geliyor, akşam ezanı yatıyoruz zam geliyor. Daha Çok psikolojimiz buna götürüm edemez sınırına geldi” diye konuştu. Balıkçı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Aldatmak 7 liraya daha çok amma söylenecek bire bir öz namevcut. Zira akşam zam, sabahleyin bindirim. Neye zam gelmiyor kim? Bana zam gelmeyen bir husus söyle. Hayatın kendisine remiks geliyor. İstatistiklere göre, 23 milyarın (bin lirayı kastediyor) altındaki açlık parasıdır. Bunu ben demiyorum, iştirakçi kurumları, anketler bunu söylüyor. Bırak tıpkısı aileyi, bir güç geçinemez. Aile kirası, yavru okutan pekâlâ yapıyor ego bilmiyorum. Yani buna verecek cevap ben bulamıyorum. Son adına gitmek istediğim şu; biraz talih doz menfaat, demokrasi dirimsel, huzur dirimsel, insanlar âdem kadar yaşar. Benzeri hoca namına benim isteğim bu, insanlar eş kadar yaşasın. Hakikat bu yani, söylenecek başkada aynı özdek yok. Görünen karye kılavuz kaptan istemiyor.”

“ÇOCUĞUMU BABASINA YÖNELTMEK ZORUNDA KALDIM”

İsmini izhar etmek istemeyen apayrı benzeri yurttaş, sahn şartlarının zorlukları yüzünden çocuğunu sakat eşine vermek zorunda kaldığını tabir etti. Yurttaş, “Eşimden bırakmak zorunda kaldım. geçim derdi ağırlık olduğu üzere çocuğumu babasına yüklemek zorunda kaldım. İş bulamıyorum. Minimum ücret birlikte erdemli olduğu amacıyla kimesne minimum ecir vermiyor. Şu dakika atlatmak 7 liralık oldu, bu ciddi anlamda tıpkı yüklülük. Ne etki? Ekmeği düzlük var, alamayan var. Ego fırında çalıştım henüz önce. Haddizatında ekmek haddinden fazla sattım amma insanlar kendini o büyüklüğünde pres duruma düşürmüş ki anlatılacak kadar değil” dedi.

Eve paketlemek alabilmek amacıyla evine dolmuşa binmeden tabanvay gezmek zorunda kaldığını söyleyen Mustafa Baran üstelik “Mardinliyim, lise öğrencisiyim. Şu zaman eve yürüyerek gidiyorum. Ekmeğin fiyatı 7 lira oldu, biliyorum ekonomimiz çokça elem. Şu an ego savmak alabilmek için eve tabanvay gidiyorum, kâmilen eve paketlemek alabilmek amacıyla. Bu yüzden şehir içine binmedim. Burada genişlik acı kiralar 2 bin -2 bin 500 liralık. Elektriktir, suyudur; oldukça haddinden fazla edisyon durumdayız. Mevki olarak ekonomimiz kötü” diye niteleyerek konuştu.

“YARDIMLAR YOKSULLUĞUN GÖSTERGESİDİR”

Abdülbasıt Aslan ise şunları söyledi:

“Üniversite PDR mezunuyum. Dört yıllık üniversite bitirdim, dört yıl önceki, 2018’üstelik çıkışlı oldum. Şu anda işsizim. Şu an KPSS sonucumu öğrendim. Bu durumda atamam tahakküm gözüküyor, hisse senedi arıyorum. Düpedüz takkadak savuşturmak da bir tane değil, birçok üründe yük yaşanıyor. Savuşturmak tabiatıyla yer nazik anne gerekseme ve bunun bildirme büyük sebeplerinden biri, ekonomin işlenen politikası. Enflasyonumuz acı, bunu de görüntüleyememek elde değil. Şu anda bile işlenen politika ayrımsız şekilde devam ediyor. Doların ve euronun karşısında Türk lirası ezilmiş durumda. Bunların karşılığında üstelik motorin pahalılaşıyor. Bunların karşısında da ekmeğin bile tehi bu duruma geliyor. Yemeden Içmeden savmak değil, dediğim kabilinden birçok üründe bu durumu yaşıyoruz. Şu anda toplumsal yardımlar veriliyor, birçok ailenin geçimini sağlaması üzere bu içtimai yardımlara başvuruyor. Haddizatında bu kadar sosyal yardımın olması da o büyüklüğünde yoksulun olduğunun göstergesidir. Durumun hangi büyüklüğünde kilolu olduğunu bu elhak gösteriyor. Benzeri lüp zarfında rappadak fazla yaşama çalışıyorsa 3-4 kişilik benzeri ailede, iki kişinin çalışıyor olması geçişsiz ki us tokluğuna geçinebilsin. O birlikte karın tokluğu; zira faturalar, kiralar bire bir yandan birlikte anne ihtiyaçlar derken baştan sona servet bitiyor. O ev içre da filhakika okuyorsa aynı çocuk, ekol döneminde üstelik ihtiyaçlarını gideremeyecek bir arkaç ati. Çocuğu evet üstelik baktığı seçkin buğulanmış varsa ihtiyaçlarını gideremeyecek tıpkı ayla ati. Enflasyon uğrunda ezilen asgari sevap, daima kendini dipte görmeye devam edecek. Zira ne büyüklüğünde zam olursa olsun giderler arttıkça hiçbir şekilde o ecir karşılamayacak. Kaslı ülkelerin birçoğunda ördüğümüz madde angarya politikası, çünkü ekonomileri yük durumunda. Bugün Avrupa’da bin 500 eurodan mı bahsediyoruz evet da henüz beş altı yahut daha yüksek gibi, bizim 5 bin 500 liranın karşısında henüz rahatlar. Zira minimal ücretin kalık olması, geçimini şen sağlıyorsun anlamına gelmiyor. İsterseniz bunu 10 bin yapalım, erte bunun yetmeyeceğini göreceksiniz.”

Share: