Depremzede kadınlar yaşadıkları felaketi anlattı

– Depremzede kadınlar yaşadıkları felaketi anlattı

Depremzede Hatice Aksoy Gitmez, “İki almanak bir binaydı ve kredilerini hala ödüyoruz”

Depremzede kadınlar ‘Kadınlar Günü’ programında buluştu

KARABÜK – Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Karabük’ün Safranbolu ilçesinde misafir edilen depremzede kadınlar o dolaşma yaşadıklarını anlattı.

Safranbolu Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü zımnında depremzede kadınlar gününü kutlama programı düzenlendi. Şehremaneti Içtimai Tesiste planlı program sonrası depremzede kadınlar yaşadıkları korkuyu anlattı. Malatya’üstelik İbni Haldun Rum Lisesi’nde öğretmenlik yapan Hatice Aksoy Gitmez, depremden sonra tıpkısı hafta büyüklüğünde arabada kaldıklarını söyledi. Benzeri müddet sonradan otağ geldiğini ve çadırda de kaldıklarını anlatan Gitmez, “2. dershane ve 4. sınıfa giden iki çocuğum var. Proses içerisinde benzeri müddet çadırda kaldık fakat benzeri müddet sonradan çocuklar ateşlenmeye başladılar. Sular çamurlu akıyor, hijyen problemi ortaya çıkınca ve çocukların tıpkısı süre sonraları okula başlamaları gerektiği aklıma geldi. Çünkü yedinci güne kadar tek bunlar aklımızda yoktu vakit kaybetmeden kendimizi güvende hissedebileceğimiz ayrımsız alanda olmaya ihtiyacımız vardı. Bunu ayrımsız süre araba giderdik amma araba da tırsmak vermeye başladı. Bir müddet sonraları çadır geldi, çadırda canlı. Çocukların terbiye hayatına bitmeme edebilmesi, bizim tıpkısı nebze dahi olsa normalleşebilmemiz amacıyla aynı yere gitmemiz gerekiyordu. Burasıda Safranbolu olmalıydı, çünkü benim memleketim. Eşim de bu fikre hamam bakınca biz bire bir haftanın böylecene Safranbolu’ya geldik. Burada arkadaşlarımız, Elif kadın destek oldular, ayrımsız karı tuttuk, kollar okula başladılar” dedi.

Evi iki sene ilk krediyle aldılar

“Tıpkı tarafımız ekşimsi tabi üzülüyoruz” diyen Gitmez, “Evim orada kaldı, eşyalarım orada, evimizi gösterişli hasarlı, halbuki yeniydi, iki yıllık bire bir binaydı ve kredilerini bibi ödüyoruz. Bire Bir yararsız üstelik alamadık, çırçıplak kaldık” diyerek konuştu.

Daha ilk 4 ve 5 büyüklüklerinde depremler yaşadığını ancak bu büyüklükte tıpkısı depremle karşılaşmadığını vurgulayan Gitmez, şunları kaydetti:

“7.6 diyorlar amma benim hissettim ihtimal birlikte 10. 10 şiddetini yaşamadım ama azılı benzeri sallantıydı. Eşimi kaldırdık, o da gaflet sersemliğine olayı anlayamadı. Eşim çocukları almaya kalktı amma ayakta duramıyor, duvara çarptı, sonraları yeniden kaldı diğer duvara çarptı. Sonradan uyandırdık çocukları, ben tıpkısı kızım konusunda eşim diğer kızımın üzerine kapaklandı. O şekilde bekledik, durdu biraz, sonra yeniden başladı. İlk namına şarki-günindi yönünde salladı, sonrasında alttan sallantı şekilde jöle kıvamında bizi benzeri salladı. Tıpkısı dakikanın üzerinde sallandık. 10’uncu katta oturuyorduk, binadan inmeye başladık indikçe durumun vahametini imdi anladık. 1. ve 2. katta duvarlar çatlamıştı.”

Durmuş: “Kimse memleketini tezyit etmek istemedi”

Hatay’dan babası, kız kardeşi ve eniştesi ile gelişigüzel Safranbolu’ya mevrut Merve Durmuş, depremden sonraları ayrıntılı süre Hatay’de kaldıklarını, artçıları hissettiklerini belirtti.

Daha aşkın orada kalamadıklarını anlatan Durmuş, “Gösterişli ve ateş bir psikolojinin içinden geldik. Önce tek karışmak istemedi, kimse memleketini tasarruf etmek istemedi. Ruh Bilimsel yerine ızdırap hissettiğimiz amacıyla ‘ayrımsız yerlere gidelim’ dedik. Muğla’ya gidecektik, bizi oraya yönlendirdiler, bilahare ablamın eşinin ailesi bu tarafta olduğu için bu tarafa geldik. İlk geldiğimizde ‘kısa süreli gelelim’ dedik ama artçıların, depremlerin daim olması babamların bize ‘gelmeyin’ çağrısından sonra tığ burada aile kiraladık. Safranbolu’de familya bulduk, tabi zorlandık bu süreçte. Evimizi bulduk, kestirmece 4 aile yaşıyoruz o lüp içerisinde. 5 maaş kiraladık, Elif karı birlikte faydalı çarşısına yönlendirdi, buradan yardımlar aldık. Bugünde 8 Mart Kadınlar Haset nedeniyle buraya çağırma ettiler. Gelmekte geçmiş özellikle duraksama ettik ama ferah kim gelmişiz. Kendisiyle bile tanıştık, kendisi çok bol tıpkı koca. Mutluyuz burada olduğumuz için, oradaki arkadaşlarımız, kaybettiğimiz yakınlarımız aklımızda. Ama dolgunca benzeri psikolojide görünmek ayrıntılar ve yeğenlerimiz için henüz dolgunca. Oraya gezmek korkutuyor hepimizi. Evimiz önceki ilkin çok hasar almadı. Amma daim sallantılar az çok evde çatlamalar büyümeye başladı. Bizim evimiz belki ongun durumda amma insan o eve girmeye korkuyor. Bizim evimiz birinci katta, sunu kısık onlar, tığ bu yüzden tedirginiz” ifadelerine yer verdi.

Asuman Elmacı bile “Orada bitmeme edemezdik. Burada eşimin akrabaları olduğu üzere onlara sığındık, henüz sonra sülale tuttuk. Sağ olsun uray başkanımızda ilgilendi. Bütün güler yüzlü ve kırmadan yardımcı oldular. Yer Sarsıntısı anında amiyane ayrımsız sallandık durmasını bekledik amma durmadı etraflı sürdü. Çocuklarımızın birini ben birini eşim kucağına aldı, ayakta duramıyorduk, sonsuz sallantı içerisinde durunca indik, gine bitmeme etti sallantı sonradan akşam ezanı yeniden iri deprem oldu. Eşimin işyerine yerleştik aynı hafta orada kaldık. Orada dahi olmayınca biz füru için keder ettik bu taraflara gelmeyi o yüzden düşündük” dedi.

Share: