CHP Umumi Başkanı Kılıçdaroğlu, Nallıhan’da orgazm önderleri buluşmasında konuştu: (2)

CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, “Sizden elden tıpkı madde istiyorum, sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyup oyunuzu anca kullanın çünkü vicdani kanaate göre düşünce dercetmek çok önemlidir.” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Nallıhan ilçesindeki aynı düğün salonunda düzenlenen “Kanma önderleri, muhtarlar ve sivil topluluk temsilcileri” buluşmasında konuştu.

Tarımda “havza bazlı” üretime geçilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, böylecene kimin neyi ekeceğini ve devletin ürünü kaçtan alacağının bilineceğini söyledi. Türkiye’nin bire bir ekincilik planlaması olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle bitmeme etti:

“Bakıyoruz bu sene soğan çokça gür bilcümle bu arada soğan ekiyoruz. Bir yıl sonra hep bu arada iflas ediyoruz. Anlaşılan bölgelerde planlama. Örneğin Karadeniz için öz, fındık stratejiktir orada mıntıka bazlı planlama sadece bu 2 ürün üzerinden yapılır. Erzurum’de söyledim. Erzurum, Ağrı, Kars, Iğdır, Tunceli, Elazığ o bölgenin tamamını Ölçülü Doğu’nun ve Kafkasların genişlik nazik besicilik ve vücut istihsal merkezi ayırmak zorundayız.”

Kafkasların ve Ilımlı Doğu’nun almanak cilt ihtiyacının 30 bilyon dolar olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bundan 1 milyar dolar da alamadığını anlattı. Kılıçdaroğlu, “Siz o bölgeyi besiciliğin merkezi haline getirir, tıpkı zamanda deri ürünleri sanayisine, yem sanayisine dönüştürseniz, 30 bilyon dolardan varsın 5 milyar dolar bile tığ alalım.” dedi.

Burada sorumlunun siyasa kurumu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, nüfuz olmaları yerinde üretimin yapıldığı seçkin köye, öğretmen kabilinden önder üzere bire bir veteriner nasıp edileceğini, hayvanların aşılarının ve bakımlarının ücretsiz yapılacağını söyledi.

Toprakla uğraşılması durumunda ise kültür mühendisinin orada görevlendirileceğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Başka aynı molekül henüz yapacağız, Cenabıhak baht ederse. Kırsalda etkin kadınlar ve çoluk çocuk, kırsalda çalıştıkları sürece toplumsal asayiş primlerini ululuk ödeyecek. Böylece kırsalda etkin kadının, o gençlerin emeklilik hakkı olacak.” diyerek konuştu.

Devletin akılla bilimle yönetilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, devletin kişinin kendi kişisel ihtirasları üzere yönetilemeyeceğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Benzeri adam temas şeyi bilmez, onun dahi altını çizeyim. ‘Ben seçme şeyi bilirim.’ diyen kayırıcı tek özdek bilmez eş. O nedenle ‘izzet’ dediğiniz kurumda değim esastır. Bu bizim inancımızda birlikte böyledir.” dedi.

“Siyasete girdim umumi başkanlığa kadar geldim. Zenginleştim mi bu arada?” diyerek soran Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Namevcut ihvan zenginleşmedim ama bakıyorsunuz bazen politikacılara deveyi hamuduyla götürmüş. Lacerem oluyor bu? Bu zenginleşme alın teri karşılığı zenginleşme değil, avanta. Beytülmale halk uzatmaktır. Beytülmale umum uzatanlara geçmiş yurttaş kendisine siz karşı çıkacaksınız. Sitemse ben sitem ediyorum. İlla malı götürene mi gidip düşünce vereceğiz? Kul hakkı yiyene mi vereceğiz? Benzeri üstelik yanlışsız, sizden toplanan seçme kuruşun hesabını size veren insanları tercih edin. Kuruşun hesabını tıpkısı soralım bakalım, bu nukut nereye gidiyor. Verginin hesabını vermek demokrasinin temel kuralıdır.”

Muhtarla ait yapacaklarına de değinen Kılıçdaroğlu, muhtarlık kurumunun demokrasinin dayanç olduğunun altını çizdi. Bu topraklarda yapılan önce seçimin 1833’dahi Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yapılan muhtarlık seçimi olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, ancak muhtarların bugün hak ettikleri yerde olmadıklarını savundu. Muhtarların müttehit fikir pusulasında meydan alması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, antrparantez toplumsal yardımların muhtarlar tarafından dağıtılması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, muhtarların mahalleleriyle ilgili değişmeyen alınacaksa nasıl alay sahibi olması ve ayrı bire bir bütçesi bulunması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye Belediyeler Birliğinin olduğunu fakat Türkiye Muhtarlar Birliğinin bulunmadığını belirten Kılıçdaroğlu, çok parçalı yapısı olan muhtarların kesin ilişki olması gerektiğine meni etti. Cümle bu anlattıkları için “parayı nerden bulacakları” sorusunu de soran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Türkiye zengin bire bir devlet. Soya soya fasulyesi, yiye yiye bitiremediler. Ensesi Kalın ayrımsız devlet, imkanları olan ayrımsız talih. Paralar nereye kullanılıyor? Sav burada dünyalık nereye gidiyor? Siz, güreşçi köprüsü yapıyorsunuz, eyvallah başımın üstüne tek sevgili yok. Köprü, posta, şifahane hangi yaparsa başımın üzerine. Ama ego dünyanın genişlik kolay sorusunu soruyorum, ‘Köprüyü, hastaneyi, yolu kaça yaptın?’ Bu vatandaş adına benim görevim çünkü vergisini ben veriyorum. ‘Kamu-özel işbirliği’ yap, adamakıllı. Müteahhit ne yapar, ihaleye girer. Kar da edebilirsiniz, engel dahi edebilirsiniz. Amma bunlara, diyelim kim 10 milyar dolarlık aksiyon veriyorlar. 10 bilyon dolara kaynak garanti oluyor. 10 milyar doların üstüne diyelim ki 30 milyar dolarda dirimsel garantisi veriyorlar. Yani asla hüsran etmeyecek. Arada o büyüklüğünde iri farklar var ki yüzdelik 100, yüzde 200 güvence veriyorlar. Dolar, avro garantisi. Bu garantiyi yetmiyor benzeri birlikte diyorlar kim ‘Eğer parayı dolar yerine aldıysan Amerika’daki enflasyonu bile ego vereceğim. Şayet parayı ekü olarak aldıysan, Avrupa’daki enflasyonu bile ben sana vereceğim.’ diyor. Kaçınızın haberi var bundan, çoğunuzun yoktur. Bunu bütçe görüşmelerinde söyledim. Anlattım, kızdılar, bağırdılar ‘Niye konuştun?’ diye niteleyerek, ben anlatacağım, konuşacağım o verdiğiniz garantileri, kimin parasını kime garanti ediyorsun. Fakirin fukaranın parasını götürüp birlikte 5’li çeteye mi tahsis edeceksin? 5’li çetelere verecekler, 5’li çeteler doyacak, Erkek Eksiksizlik onu seyredecek, katiyen seyretmeyeceğim, onların burnundan fitil fitil getireceğim. Hiç kimesne edişe etmesin. Buradan alacaksın vakıf kuracaksın, Amerika’dahi bile mangır kuracaksın, burada oğlun olacak, orada kızın olacak, buradan milyon dolarları oraya götüreceksin Bay Kemal da bunu seyredecek. Faydalı efendim, son kuruşuna büyüklüğünde getireceğim, bu millete vereceğim, kararlıyım. Dünyalık var, niçin namevcut? 5 kişiye dünyanın parasını veriyorsun.”

Düzey korumalı tevdiat sistemini üstelik eleştiren Kılıçdaroğlu, “Paran varsa götürüp yatırıyorsun, faizin var, dolar garantin var, ‘vergi almayacağım.’ diyor. ‘Benzeri de sana sıkıntılı itimat vereceğim.’ diyor. Nereye geldik? Buyurun üreticisiniz tarlada çalışıyorsunuz haydi gidin bankadan emniyet çekin, yüzde 13’le yüreklilik veren bir tane vezneci söyleyin bana. Biçim bankası yüzdelik 13’le bankalara veriyor, bankalar yüzdelik 30-35’le esnafa, tüccara veriyor, sanayiciye veriyor. Aynı almanak bankaların aile yüzde 501. Bu hortumları makasla keseceğiz. Birilerine revan paraları millete vereceğiz.” dedi.

“Seçkin saat ödenen repo 3 milyon 51 bin dolar”

2003’ten 2022 Temmuz’a kadar merkezi hile bütçesinden yapılan hep faiz ödemesinin 523 bilyon 441 milyon dolar olduğunu gelecek süren Kemal Kılıçdaroğlu, her ay ödenen faizin 2 bilyon 127 milyon dolar, rastgele dolaşma ödenen faizin 73 milyon 239 bin dolar, her saat ödenen faizin ise 3 milyon 51 bin dolar olduğunu söyledi. Bu faizleri vatandaşın ödediğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Bu 5’li çeteye kızmanın nedeni şu, 18 yılda bunlara verilen toplam kamu ihalesi, garantili asla zarar etmeyecek, miktarını söyleyeyim 203 milyar 700 milyon dolar. Siz 203 bilyon dolarlık hisse senedi veriyorsunuz köle onlara kızmayacağım. Ara Bulucu koyuyorlar benimle ahbaplık etmek için, ‘Acaba onu de ikna fehamet miyiz?’ Sarayı inandırma edersin ama beni ikna edemezsin. Kimse kusura bakmasın. Ego bu milletin hakkını ve hukukunu kollamak zorundayım. Siyasa halka hizmet ika sanatıdır, cebi yükleme değil. Böyle yapacağız. Tek endişe etmeyin. Karamsarlığa kapılmayın. Sizden yemeden içmeden aynı özdek istiyorum, sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyup oyunuzu anca kullanın zira vicdani kanaate göre görüş buyurmak çokça önemlidir. Bizim anayasamız der kim ‘Hakim, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar verir.’ Vicdani tatmin, bazı selen insanları derler kim, Tanrı’ın yüreğimizdeki sesidir. Tüyü nakıs yetimin hakkını müzaheret etmek, birilerine olağanüstü avantajlar nail olmak ve bütün bu avantajlar sağlanırken sizlerin cebin terinizin değerinin verilmemesini sorgulamak sizin hakkınızdır. O nedenle vicdani yetinme haddinden fazla önemlidir.”

Derinti, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının arkası sıra basına bağlı namına devam etti.

(Bitti)

Share: