Çambükü’nde Köylülerin, Otlak Alanına Yapılacak Organize Uran Bölgesine Tepkisi Sürüyor: “Mehabet, Bizi Toprağın Altına Gömdü, Bıraktı”

GENÇAĞA KARAFAZLI

Amasya’nın Taşova ilçesine merbut Çambükü’nde köylülerin, mera alanlarına organize uran bölgesi yapılmasına yönelik tepkileri 55. gününde birlikte devam etti. Çambükülü tıpkı eş, daha geçmiş hayvanları amacıyla yonca ektiği araziyi göstererek, “Hayvanlarımızın yiyeceğini böyle yerlere gömdüler. İşte kökü üstelik kalmadı, dalı bile kalmadı, hiçbir şeyi kalmadı. Çambükü’nde dikili aynı dikme kalmadı. Nereye gideceğiz bilmiyorum ben. Geçimimizi ne ile sağlayacağız, onu düşünüyoruz. Cesamet geldi, bizi toprağın altına gömdü, bıraktı. Canımızla beraber gömdü bizi, meyvemizle gömdü bizi. Biz hangi yapacağız? Bize bir imkan göstersinler. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını yerlere gömdüler” dedi.

Amasya’nın Taşova ilçesine vabeste Çambükü’nde köylülerin, mera alanlarına cebri istimlak ile tevhit sanayi bölgesi yapılmasına yönelik tepkileri sürüyor. Daha ilkin mısır ve yonca ektiği arazide konuşan Çambükülü eş bir yurttaş, köyde yaşananlara şöyle tepki gösterdi:

“ÇOLUĞUMUZUN ÇOCUĞUMUZUN RIZKINI YERLE SÜSSÜZ ETTİLER”

“Tarlalarımızı bu arkaç getirdiler. Ihtişam büyüklerimiz duysun; meyvesini toplayacağımız yerde odununu topluyoruz. Odununu de toplayamadık. Tıpkı dikili ağacımız, benzeri dikili taşımız kalmadı bir yerde. Çoluğumuzun çocuğumuzu rızkını yerle virajsiz ettiler, gömdüler yerlere. Meyvesini de alamadık, odununu da alamadık. Bizi duysun azamet büyüklerimiz, Türkiye duysun bizi. Tarım Bakanı’na sesleniyorum, duysun bizi; tek imkanımız kalmadı çıktı.

“HAYVANLARIMIZIN YİYECEĞİNİ TAŞLARIN, TOPRAKLARIN ALTINA GÖMDÜLER”

Böyle doldurdular her tarafın kumunu, yonca tarlamıza, mısır tarlamıza doldurdular. Tarlamızı hasat etmeye fırsat bırakmadılar. Hangi yapacağımızı tığ bilmiyoruz çıktı, tek imkanımız kalmadı. Bizi Mütedeyyin insanlar duysun, imkanımız kalmadı. 600 temel hayvanın yiyeceğini hakeza yerlere gömdüler. Biz ne yapacağız? Oran başkanlarına sesleniyorum. Bizim hayvanlarımızın yiyeceğini taşların, toprakların altına gömdüler. Askeri de bize kışkırttılar. O askerleri tığ yetiştirdik. O devlete biz yolladık o askerleri, askerlerle bize kavga yaptırıyorlar. 60 yaşındayım ego, askerle savaşabilir miyim? Çeri beni itti kaktı, gitti.

“ÇAMBÜKÜ’NDE DİKİLİ DIKME KALMADI”

İmkanım yok benim. 600 sarrafiye hayvan, kuzusuyla bu arada kesime gidiyor şimdi. 60 devam şişman temel, buzağıyla beraber… Bakamıyoruz henüz, imkanımız kalmadı. Yem alamıyoruz, yiyeceğini üstelik yerlere gömdüler, kapalı kesime göndereceğiz. Bura yonca tarlasıydı, yoncamızı biçmeye punt vermediler. 600 beniz ser koyunu karnında kuzusuyla, 60 çıngı üstelik büyükbaşı karnında buzağıyla kaybedeceğiz, henüz ne yapalım? Benzeri öz ekip biçmeye yerimiz kalmadı. Dikili taşımızı de yıktılar, askeri bizim önümüze diktiler. Tığ askerle savaşmıyoruz, bizim üstelik askerimiz var. Askerle bizi uğraş yapmaya bağlı bıraktılar. Tığ bile askerle kelle edemiyoruz filhakika. Hayvanlarımızın yiyeceğini böyle yerlere gömdüler. İşte kökü de kalmadı, dalı birlikte kalmadı, tek şeyi kalmadı. Çambükü’nde dikili bire bir dikme kalmadı.

“MEHABET, BİZİ TOPRAĞIN ALTINA GÖMDÜ, BIRAKTI”

Nereye gideceğiz bilmiyorum ben. Geçimimizi hangi ile sağlayacağız, onu düşünüyoruz. Bizim koltuğumuz namevcut, sandalyemiz namevcut oturmaya. Biz, ellerimizle çalışıyorduk. Tığ memnunduk çalışmaktan, tarlada çalışmaktan memnunduk. Büyüklük geldi, bizi toprağın altına gömdü, bıraktı. Canımızla beraber gömdü bizi, meyvemizle gömdü bizi. Tığ ne yapacağız? Bize tıpkı imkan göstersinler. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını yerlere gömdüler. Gülüşerek yaptılar bunu, bize cebin birlikte gülüştüler.”

Share: