Bahçeli, TBMM Kadro Toplantısı’nda konuştu: (2)

MHP Genel Başkanı Cesamet Bahçeli, “Bilinmelidir kim, ne sandıktan kaçarız ne üstelik demokrasiyi yok sayarız. Acılarımızın umum ortasında, seçimlerle ilgili kalem kavgası yapan, ertelendi ertelenmedi çetelesi tutan inme ittifakı paranoyaktır, saplantılıdır, hayalperesttir, vehimlerin pençesindedir.” dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Kol Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, özellikle Türk milleti gelmek üzere, mukavim çok ülkeyle uluslararası kuruluşun depremlerle ilgili gösterdiği mail bandaj, yardımseverliği takdir ve şükranla karşıladığını söyledi.

“Türkiye Bir Tane Canevi” adıyla yayımlanan kuma kampanyada 115 milyar 146 milyon 528 bin liralık nakdi yardımın, 7 saatte toplandığını, 9 milyon 10 bin güdük akıl bağışı yapıldığını hatırlatan Bahçeli, bu tablonun nüfuzkâr benzeri dayanışma ve hayırseverlik örneği olduğunu dile getirdi.

İş adamlarının, sanatçıların, milletin temas domuzuna insanının, izzet yahut özel gurur, kuruluşlarının gövdelerini taşın altına koyduklarını dile getiren Bahçeli, “Milli savaşım yıllarından bu yana Türk milleti yeniden gâh münferit od dönemlerinin haricinde, on paralık bu büyüklüğünde kendinden ve eşzamanlı tevhit olmamıştır. Bu duruş nazik bire bir ulus duruşudur.” ifadelerini kullandı.

“Düşsek de kalkacağız, devrilsek da doğrulacağız”

Zelzele felaketinde mucizelerin dahi yaşandığına meni fail Bahçeli, “Hanay ile ahiret yolculuğu arasındaki tafsilatlı çizgide gidip gelen, bilahare da zaman yüzüne çıkarılan seçme gözyaşı grubundaki kardeşimiz hepimiz üzere manevi birer emanettir. Herhangi Bir biri hikmeti doyumsuz olan Tanrı’ın lütfudur. Kahramanmaraş depreminde alelhusus çocuklarımızın, bebeklerimizin kurtuluşu manevi bir tasarı, doğa ötesi tıpkısı bayrak değil midir?” diyerek sordu.

MHP Umumi Başkanı Bahçeli, “Birçok dramlar, birçok zayiat, nice mucizevi kurtuluşlar, birçok elim akıbetler yaşanmış olsa üstelik, üzerimize çöken 6 Küçük Ay göçüğünden haddinden fazla elan dallı güllü, çok elan tüvana ayrımsız şekilde çıkacağız. Ağırdan almayacağız. Sorumluluktan kaçmayacağız. İhmallere izin etmeyeceğiz. Tasdik olmayacağız. Yılgınlığa düşmeyeceğiz. Düşsek dahi kalkacağız, devrilsek dahi doğrulacağız.” şeklinde konuştu.

Cenabıhak’ın, İnşirah Suresi’nde Hz. Peygamber’e, “Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? Senin şanını yükseltmedik mi? Kuşkusuz bata çıka bu arada ayrımsız hafif vardır.” diye niteleyerek seslendiğini nâkil Bahçeli, “İman ediyoruz kim, seçkin zorluğun tıpkısı kolayı vardır. Gelişigüzel gecenin bir sabahı vardır. Gelişigüzel kışın bir baharı vardır. Herhangi Bir derdin tıpkısı şifası vardır. Tanrı sabredenlerle beraberdir.” dedi.

Depremde hayatını kaybedenlere Cenabıhak’tan rahmet, yaralılara şifa, acılı ailelerine başsağlığı dileyen Bahçeli, partilileri yer sarsıntısı felaketinde duygusal verenler için Fatiha okumaya çağırma etti.

-“Bunlar aramızdaki müstesna otlarıdır”

MHP Umumi Başkanı Oran Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yardımlaşma kanallarının deli dolu olması, el birliği ruhunun günbegün çabukluk ve derinlik kazanması lüzum istemez kâh çevreleri erinçsiz etmektedir. Gerçekte bunlar aramızdaki ayrıcalı otlarıdır. Bunlar içimize kadar sızmış Bizans devşirmeleridir. Tıpkısı kısım iletişim araçları organı, niyeti makus sivil cemiyet örgütleri, yarım aydınlar, kiralık kalemler, kötürüm yorumcular, felaketten nemalanma kuyruğuna giren siyasal bozguncular maalesef böylesi benzeri dönemde üstelik insancasına ve vicdani duyarlılık göstermemişlerdir. Alayı dangadak sınıfta artmış, milletle damarlı düşmüşlerdir. Türkiye’nin yıkımına işaret bağlayan temelsiz para cüzdanı zihniyetlerin maatteessüf gözünü politik istem hırsı bürümüştür. Milli ve manevi değerleri iflas edenler zelzeleyi zilletle eşleştirmişlerdir.

Bazı gazeteler, ‘Milletin parasıyla millete bağış’, ‘Suçlu olay yerine döndü’, ’40 bin geberik var, yegâne benzeri çekilme bulunmayan’ manşetleri attı. Acımızı, anımızı, adımızı ve ağıdımızı bilmeyenlerle kuma aynı geleceği pekâlâ paylaşacağız? İktidarın kaybetmesi için vatanın ve milletin kaybetmesine oynayanlarla zahir aynı arada yaşayacağız? Acun hilal sarsıntı bölgesine insani yardımları atıf ediyorken iç muhalefetin perde verici haline hangi diyelim? Bunu neye yoralım ve bittabi açıklayalım? Gen kazanç ilişkileri yanlışın ardı sıra gitmeyi meziyet zanneden yöntem kadrolarını palazlandırmakla kalmaz, pazara, antrparantez ayağa düşmelerine misil açar.”

Muhalefetin değersizleşmesiyle denge kaybına uğramasının sebebinin bu olduğunu kaydeden Bahçeli, “İnsani ve İslami değerler prizmasından baktığımızda bugünkü felaketin siyasi koz namına kullanılmasının ve kutuplaşma malzemesi namına görülmesinin devasa tıpkısı kusur ve ahlak eksikliği olacağı hiç tartışma götürmeyen aynı gerçektir. El Birliği ve teavün haricinde ayrımsız özdek saymak bize göre damgalı namertliktir. Yeri ve zamanı geldiğinde tedbir ve eleştiri manzumesi sorumluluk mertebesinde kâin kim varsa paylaşılır ve muhataplarına aktarılır.” diye konuştu.

-“Figan sesleri duyuluyorken siyasi hesap açmak insafsızlıktır”

Bahçeli, bunun el ve yordamının hukukun üstünlüğünün hakim olduğu demokratik sistemlerde belli olduğunu dile getirdi.

Kahramanmaraş depremlerinin eksiksizce yekpare boyutlarıyla konuşulacağı günlerin geleceğini, sorumlulardan hak önünde adisyon sorulacağını vurgulayan Bahçeli, “Kaldı ki yıkılan binalarla ilişkisi olan baskısız müteahhitleri kapsamına düz soruşturma süreci birlikte işlemektedir. Ayrıca tıpkısı insanımız dahi çöküntü altındayken, henüz felaketin sıcaklığı haddinden fazla yakıcıyken, nahak yere ve hayasız politik tenkit yazmak, seçim tarihiyle ait kurgu çıkarmak vebaldir, bu vebal düşkünlük ittifakını teşkil eden her partinin hissesine bedel namına düşmüştür. Tıpkısı yanda arama istirdat faaliyetleri devam ediyorken başka yanda devleti ve hükümeti sistematik şekilde suçlamak en belli belirsiz tabirle terbiyesizliktir. Ayrımsız yanda vaveyla sesleri duyuluyorken, özge yanda siyasi adisyon yapıyor başlamak insafsızlık ve ilkelliktir.” yorumunu yaptı.

Bahçeli, altılı ganyan masa muhalefetinin, dizginlenemeyen ihtiraslarla, kontrolsüz açgözlülük hastalığına tutulduğunu savunarak, “Altılı Ganyan masa muhalefetinin kavil kapısı fırsatçılık, nifakçılık, fevrilik, fetbazlık, fenalıktır. Siyasetlerinde bağdaşım yoktur, değerlendirmelerinde kaime ve çıkıntı yoktur.” dedi.

-“Be hey gafiller, siz bile on paralık mi Tanrı korkusu kalmadı?”

Ulus İttifakı’nı oluşturan şeş partinin umumi başkanlarının 11 kenti etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremleri temas etmek amacıyla 18 Şubat’ta gerçekleştirdiği güruh sonrasında yapılan kuma açıklamaya meni fail Bahçeli, şöyle devam etti:

“Eş açıklamanın seçkin satırına kindarlığın izleri, heybet ve millet karşıtlığının emareleri nüfuz etmiştir. Diyorlar kim, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden teessürat ve zayiat katlanarak kalık. Diyorlar ki, afet süreci gani yönetilememiş, arama istirdat çalışmalarında geç ve az kalınmış. Diyorlar kim, temel ihtiyaçların temininin ve yardım faaliyetlerinin akilane koordine edilemediğinden bahisle, felaketin boyutları kısık seviyeye başarmış. Asıl misyon ve meramlarını üstelik kuma açıklamanın sonuna iliştirerek; ülkemizin yeryüzü evgin ihtiyacının yıpranmamış ve deli dolu bir kuvvet olduğunu kaydetmişler. Be hey gafiller, siz üstelik tek mi Allah korkusu kalmadı? Be hey muhterisler, tek mi depremzede insanlarımızdan utanmıyorsunuz? 10 ilimiz yıkılmışken, hala Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni karalamanız, bibi müfteriliği tezkere yapmanız ne kitaba, ne zihniyete, hangi değere sığmaktadır? Yere batsın sizin siyasetiniz, kahrolsun sizin inme anlayışınız. Bunları pekâlâ söylersiniz? Böyle bire bir gergin ve çatlak benzeri siyasete zahir saparsınız? Vatan, ulus, şevket ve insan sevgisine hiç mi ehil değilsiniz? Rahat olun, az buçuk sabredin, Türk milleti sizin dal ölçünüzü, kaç gram ettiğinizi yakında sandığa gömerek car edecektir. Bilinmelidir ki, hangi sandıktan kaçarız ne dahi demokrasiyi yok sayarız. Acılarımızın umum ortasında, seçimlerle ilişkin kalem kavgası yapan, ertelendi ertelenmedi çetelesi markajcı alçalma ittifakı paranoyaktır, saplantılıdır, hayalperesttir, vehimlerin pençesindedir.”

Bahçeli, muhalefetin hile söylediğini, alacak operasyonuna heveslendiklerini, düşmanlık yaydıklarını ileri sürerek, “Askerler nerede?”, “Oran nerede?” denildiğini, kahramanların rastgele yerde olduğunu anlattı. Bahçeli, “Burunlarının önünü göremediler, husumetlerini gösterdiler. Kılıçdaroğlu, tesanüt kültürü üzere ecnebi ülkelere teşekkürname etti, ancak döndü dolaştı hükümete saldırdı, milli dayanışmadan vazgeçme etti. HDP’nin tıpkısı koca başkanı, ‘iktidarın kriz altında kaldığını’ izansızca söyledi, Kılıçdaroğlu da ‘evet’ diye niteleyerek teslim etti, bu itibarla küçüldü, ufaldı ve alçaldı. Esasen Kılıçdaroğlu, ‘Hareket eş güdümlü edilemedi’ dedi, gerçekleri çarpıttı, yüzü kösele derisi olduğundan periferi da on paralık kızarmadı.” ifadelerini kullandı.

Aynı günü geçmiş ve mutaassıp tezviratın ezberiyle televizyon ekranlarında konuşan sözde gazeteci ve yorumcuların, depremin ne ant ve hangi şiddette olacağını bilip bilmediklerini soran Bahçeli, 6 Gücük Ay 2023, saat 4.17’üstelik hangi yaptıklarını sordu.

-“Zilletin dahi zelzelenin bile hasarıyla sonuna büyüklüğünde savaşım”

“Devleti ve hükümeti suçlama yarışına giren, karamsarlık aşılayıp kriz ve kargaşa ikmali eden bu kimliksizler koordinasyondan ne anladıklarını, aslı faslı olmayan iddialarla nereye oluşmak, olmak istediklerini erkekçe açıklayacak yürekliliğe sahabe midir?” sorusunu götürücü Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bu kaba tiplerin politika temsilcisi Kılıçdaroğlu, depresyon altındaki mazlum insanlarımızla söz fail edepsizlerin tutuklanmaları üstüne, ‘Gelin beni birlikte tutuklayın’ diyecek kadar düzeysiz ve ağırkanlı bire bir ayla savrulmuştur. ‘Rastgele şeyi biz mi öğreteceğiz size, kerem yönetin çap’ açıklamasıyla ar damarının çatlaklığını, katılaşmış kalbinin iflasını belgelemiştir. Merkezi yönetimle mülki idare beyninde bölücülük yapmış, on paralık gocunmamış, tek birlikte vicdanı sızlamamıştır. Kılıçdaroğlu güzeşte hafta demiş ki; ‘Hiçbirimiz artık eskisi kabil değiliz. Ego üstelik tıpkısı kayırıcı değilim. Ruhumuz eskisi kabil değil daha çok.’ Sayın Kılıçdaroğlu, seni bilemeyiz, çok dahi zül etmeyiz. Zira bildiklerimiz bize aşkın çok yetecektir. İlle de tıpkısı öz diyeceksen, zat hesabına konuşmanı tavsiye ederiz. Senin eskin nedir ki yenin hangi olacaktır. Fakat sen görmesen birlikte, söyleyemesen dahi, Türk milleti tarihinde herhangi bir döneminde olduğu gibi benzeri ahlaka, benzeri asalete, tıpkı ruha sahiptir, kıyamet günlerinde da bunu feragatiyle ispat etmiştir. Bugünler geçecek; zilletin üstelik zelzelenin de hasar ve hüsranıyla sonuna kadar uğraş edilecektir.”

(Bitti)

Share: