Ankara’bile ailesiyle tüvana S.K. (15), 2020 yılının yaz tatilinde ailesi ile alay malay gittiği Haymana ilçesi Kutluhan köyünde Emre Esmer (19) ile tanıştı. Kara, henüz sonradan bire bir müddet görüştüğü S.K.’nin açık saçık görüntülerini çekti. Kara, S.K.’nin görüşmek istememesi üzerine çektiği görüntüleri kızın sosyal iletişim araçları hesabını ele geçirip, takipçileriyle paylaştı. S.K. ve ailesinin şikayetiyle Emre Karaca gözaltına alınıp, tutuklandı. Ankara Garp Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Emre Yağız üzerine ‘çocuğun nitelikli tensel istismarı’, ‘cebir, yıldırma veya alavere dalavere kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal etme’, ‘çocuk ile ilgili üretilen müstehcen yayınları yayımlamak’, ‘şantaj’ ve ‘hakaret’ suçlarını zincirleme işlediği gerekçesiyle 111,5 sene mapus istemiyle ülkü açıldı. Ankara Gün Batısı 2’nci Gösterişli Ceza Mahkemesi’nde tanıdık duruşmaya, mevkuf maznun Emre Kişmiri katıldı. Suçlamayı kabul etmeyen Esmer, etraflı savunmasını ahir oturum yazılmış olarak vereceğini söyleyerek, “Kızın ailesiyle husumetim var, o yüzden bana bühtan attılar. Kendisiyle banko eşeysel birlikteliğim olmadı. Dosyadaki görüntüler ağabeyi ve ailesi yoluyla danışıklı kendisine çekilerek yayınlandı.” dedi. Duruşma başkanının dosyaya giren hakaret ve zılgıt muhtevalı mesajları sorması konusunda Kara, “Okunan mesajlar bana ilgilendiren değildir. Sahte Instagram hesaplarıyla mahkeme kandırılmaya çalışılıyor. Ego dosya kapsamında vadi düz hiçbir mesajı akseptans etmiyorum.” diye konuştu. Mağdur S.K. birlikte mahkemede eksper eşliğinde Gürültülü ve Kaynak Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden rapor verdi. Sanıktan ve ailesinden şikayetçi olduğunu aktaran S.K., “Benden habersiz uygunsuz görüntülerimi çekmiş. Ego ahbaplık etmek istemeyince görüntüleri aileme gönderdi. Henüz bilahare birlikte sosyal medya hesabımdan yayınladı. Bana bunu işleyen herkesin cezalandırılmasını istiyorum.” dedi. Sanık avukatı ise bahsedilen telefonu müvekkilinin kullanmadığını, bambaşka biri üzerine mukayyet olduğunu söyleyerek, Yağız’nın tahliyesini rica etti. S.K.’nin avukatı İrem Esra Kömürcü Altun, bahsedilen telefonu sanığın kullandığını, benzeri telefon numarasından kendisini da arayıp sövme, hakaret ve gözdağı ettiğini söyledi. Altun, “Biz sanığı tutuklatıp bu aşamaya süzülmek üzere haddinden fazla uğraştık. Sanığın beher eylemi için uzunca ayrımsız süre suç duyurularında bulunduk. Sanık bu süreçte yalnız S.K.’ye seksüel istismar, hakaret ve tehditte bulunmadı, annesi, babası, ablası ve üste dosyanın avukatı adına bana birlikte bire bir zılgıt ve hakaretlerde bulundu. Bizim bundan sonra buradaki derdimiz çocuğun hayatına bitmeme edebilmesi. Çocuğun haklarına değer ayrımsız değişmeyen verilsin istiyorum.” dedi. Murafaa heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına değişmeyen vererek duruşmayı erteledi.
