Amasya Çambükü’nde Otlak Alanları Ellerinden Alınan Köylüler: “Bu Kadar Hayvanın Gübresi Burada Kaldı. Hangi Yapalım, Valiliğe mi Yıkalım”

GENÇAĞA KARAFAZLI

Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyünde otlak alanlarına tevhit endüstri bölgesi (OSB) yapılmasına cebin köy halkının tepkisi bitmeme ediyor. Hasan Dönmez isimli vatandaş, meraları ellerinden alındığı hayvanlarını otlamadıklarını ve hayvanların gübresinin bile ellerinde kaldığını belirterek, “600 koyunla 50 esas mandanın gübresi burada kaldı. Hangi yapacağız? Belediyenin önündeki çiçek parkına mı yıkalım, yoksa valiliğe mi yıkalım; bize benzeri beyin verin. Bu kadar hayvanın gübresi burada kaldı” dedi.

Çambükü’nde köylülerin ekincilik ve hayvancılık faaliyetlerini yürüttüğü alanlara OSB yapılmasına alın tepki gösteren toprak halkı yetkililere seslendi. Sürüsünü otlatacak düzlük bulamadığını tamlayan Hasan Dönmez, şunları söyledi:

“BİR KÖYÜN PSİKOLOJİSİ BOZULDU”

“Sayın Valim, ego 60 yaşındayım, bana 10 kilometre uzaklıkta yayılım yeri gösteriyorsun. Ben, bu yaşta oraya kuşkusuz gidip geleyim? Bura başladığından beri psikolojim bozuldu, yatamadım dahi. Hiç sordun mu, orada koltukta oturuyorsun, düz gösterdiğin Çaydibi köyünde 5 bin koyun var, güneş panelinin gölgesinde yayılıyorlar, bu güruh oraya gittiğinde ne olacak? Sen, bir hal üreteceğine anca oradan bize karın veriyorsun. Gelip de bizi dinlemiyorsun burada. Hangi olacak bu halimiz? Fakat oradan dozerleri gönderiyorsun. Gölde 5 bin balık var, gölün yarısını doldurdular, balıkları öldürdün orada. Sen orada koltukta oturuyorsun, burada dozerler hangi yapıyor görmüyorsun. Ne olacak bizim halimiz? Orada oturuyorsun, dozerleri izleme etmiyorsun. Bu hayvan bilimi ne olacak? Bu ağaçlar niçin söküldü? Sayın Valim, gelip bu köyü sebep ziyaret etmiyorsun? Tığ sana ne yaptık? Tığ, bu ülkenin çocukları değil miyiz? Tığ kime sarılsak emeğimiz boşa çıkıyor. Biz burada üzüntüden duramıyoruz, aynı köyün psikolojisi bozuldu. Sen orada canip gelmişsin, dünyadan haberin yok, ancak tepemize dozer yığıyorsun. Hangi arazi kaldı hangi otlak kaldı. Çaydibi’nden düz gösteriyorsun bize. Çaydibi’nde benim bire bir arkadaşımda bin koyun var, orada 5 bin kucak var, ben oraya gidince onların sürüsü nereye gidecek?

“MAHKEMELERLE KAZANDIĞIMIZ ARAZİMİZDE KAFAMA COP İNDİ”

Sayın Valim, 25 sene önceki muhtarımız bu yerey için savaşım verdi, avukat tuttu, mahkemelerde uğraştı kazandı. Ego, sürücü Hasan Dönmez kendisine ‘Burası bizim’ derken kafama tıpkısı gün cop ineceği aklımın köşesinden tek geçmezdi, oysaki bura seninmiş bizim on paralık haberimiz bulunmayan. Önceki mahkemeler boşaymış, bunun açıklamasını bekliyorum. Mademki senindi bura, bizim muhtar illet uğraştı bu kadar, 25 yıl savaş verdi bura için. Madem senindi, bu kaymakam, belediye başkanı ne demedi, ‘Arkadaş, siz neden mahkemelik oluyorsunuz, bura bizim’ diyemedi mi? Murafaa kararlarımız var, belgelerimiz var, zaman tutmuş bizim yerimizi elimizden alıyorsun. Gelip bunun açıklamasını yap de biz dahi bilelim hangi yapacağız diye. Derdimize aynı deva bul, orada yerleşme.

“EFSANEVI GÜBRELERİMİZİ BELEDİYENİN MİLLET BAHÇESİNE Mİ YIKALIM”

Belediye başkanım Meze Öztürk’e sesleniyorum, hayvanların gübresi burada kaldı. 600 koyunla 50 mebde mandanın gübresi burada kaldı. Ne yapacağız? Belediyenin önündeki çiçek parkına mı yıkalım, yoksa valiliğe mi yıkalım; bize benzeri hatır verin. Bu kadar hayvanın gübresi burada kaldı. Komşuya birlikte kötülük veriyor, sınırı deldi gidiyor, ne yapacağımıza tıpkısı merhem bulun. Belediyenin ulus bahçesi var, araba göndersin oraya yıkalım. Bu büyüklüğünde basılmış kaldı elimizde, ne yapacağız, bire bir derman arıyoruz. Orada oturuyorlar, derdimize tıpkı çözüm bulamadılar. Tek yetkili bulunmayan, hangi yapacağımızı şaşırdık. Meralarımızı, tarlalarımızı bütün kazıdılar, hangi yapacağımızı şaşırdık, gübreler elimizde kaldı. ‘Bir tılsım bulun’ diyoruz, tek çıkışlı sesimizi duymadı. Boşa çırpınıyoruz burada, Ilaç arıyoruz, onu da bulamadık. Mandalarımız, koyunlarımız içeride kaldı; ne yapacağız Sayın Vali? Bir çıkışlı arıyoruz, onu üstelik bulamadık. Derdimize umar arıyoruz, o de namevcut. Hangi yapacağımıza sen değişmeyen ver, orada yurt.”

“DEDEMDEN EBEMDEN ARTAN YERLERİ ALDILAR”

Ayşe Dönmez ise şunları söyledi:

“Meralarımızı kazıdı, ağaçlarımızı meyvesiyle birlikte yıktı. Cevizlerimiz, kirazlarımız gitti. Hepimiz rahatsız olduk. Hayvanlarımız elimizde kaldı, aynı reçete istiyoruz. Bize ayrımsız yer göstersinler hayvanlarımız üzere. Benim dedemden ebemden küsurat, çoluğumuzun çocuğumuzun, dedelerimizin büyüdüğü yerleri aldılar, bize yaylayı gösteriyor. Şu aylarda yaylada hayvancılık peki mu? Meramızı elimizden almayın, benim biricik uyuşma kaynağım, her şeyim bu hayvanat, meramız kalmadı. Birleştirme endüstri yapılmasını tığ da istiyoruz ancak sebep bizim aynı apaz yerimizi zorluyorlar, bambaşka yere yapsınlar. Meramızı aldılar, kazıdılar; bire bir yerimiz kalmadı. Bize yardım edin. Koyunum, mandalarım kaldı; ne yapacağımı bilmiyorum. Gübresi burada kaldı, çekmeye yerim namevcut, komşunun arazisine girmeye başladı. Birleştirme sanayi bölgesi bizim meramıza yapılmasın. Bizim hayvanlarımız var, eksantrik yere yapsınlar. 600 kucak elimizde kaldı. Henüz iyi yerlere yapsınlar, bizim ayrımsız apaz meramız var. Taşova’ya yapılmasını istiyorum, orada daha gani olur. Taşova’nın merası bol, çevresi açık. Bizim avuç içi büyüklüğünde yerimize dokunmasın, tığ toprağımızı istiyoruz. Bizim geçimimiz topraktan, bamya ekmeye yerim bulunmayan, hayvanlarımın gübresini çekmeye yerim bulunmayan, devasız kaldık. Eylül ayından beri hayvanlarım ahırda, halimizi görüyorsunuz. Bakın, görün, arkalama istiyoruz.”

“NESLİ TÜKENEN MANDALARIN MERASINA GÖZ DİKTİLER”

Hayvancılıkla geçimini sağlayan Mal Dönmez da “Gitsin nereye yapılırsa yapılsın. Bu mandaların nesli tükendi, Taşova’de bire bir bunlar kaldı. On Paralık kalmadı çıktı, ego de kaybediyorum. Kayran bulunmayan, güçlükle namevcut; ne yapacağım. Ellerime bak. Tevhit sanayi istiyorum ama manda sıfır yere yapılsa ateş mü olur? Bu mandaların merasına diktiler gözlerini. Mera namevcut, burada kaldı zooloji. Bu hayvanların nesli tükeniyor, kimsede kalmadı bunlar” dedi.

Share: