Çambükülü Kadınların Meraya Yapılacak Osb’ye Cebin Başlattıkları Direnç Sürüyor

GENÇAĞA KARAFAZLI

Amasya’nın Taşova ilçesine vabeste Çambükü köyünde kadınların, mera alanlarına yapılacak tevhit endüstri bölgesine (OSB) cebin tepkisi sürüyor. Kadınlar, hareket makinelerinin çalıştığı mera alanına girmelerine müsaade vermeyen jandarmaya, ellerindeki sopalarla kat kenarında bulunan bariyerlere vurarak reaksiyon gösterdi. İş makinelerinin önünü kesen kadınlar, henüz sonraları biberli yakarak eylemlerine devam etti.

Çambükü köyü halkının, ekim ve mera alanlarına yapılması planlanan OSB’ye karşı başlattıkları mücadele 51. gününde bitmeme etti. Çambükülü kadınlar, OSB yapılacak alana zaman 300 kurnaz eşliğinde gelerek prefabrik yapıları yerleştirmeye başlayan ortaklık çalışanlarına reaksiyon gösterdi.

Güllabi, kadınların gelişim makinelerinin çalıştığı otlak alanına girmelerine bugün dahi izin vermedi. Kadınlar, jandarmaya, ellerindeki sopalarla el kenarında kâin bariyerlere vurarak aksülamel gösterdi. İş makinelerinin önünü kesen kadınlar, henüz sonra acı yakarak eylemlerine bitmeme etti.

“SOYGUNCULUK VAR, SOYGUNCULUK. BİZ NAMEVCUT OLDUK”

İş makinelerini kullanan personelden ‘Tığ görevliyiz’ yanıtını aldığını belirten Çambükülü ayrımsız kadın, “Bu devletin vatandaşı değil miyiz biz? Neyiz? Fakat ‘Görevliyiz’ diyorlar bize. Çıkıp dahi söyleyin, bizim sonumuz hangi olacak? Ne duymuyorsunuz, neden görmüyorsunuz? Neredesiniz, nerede? Görün bizi, toprağımızı cayır cayır elimizden alıyorlar. Hangi evet koruyucu olun. ‘Ekin, biçin’ diyorlar. Bizi başlamak mi istiyorlar? Nereye ekeceğiz, ne biçeceğiz? İneklerim doğuracak, kestireceğim, başka çarem kalmadı. Çapul var, yağma. Tığ namevcut olduk. Tıpkı Çambükü namevcut olarak mı bu iş olacak” diye konuştu.

“YOK MU BİR YETKİLİ, BULUNMAYAN MU BİR MÜTEDEYYIN”

Bire Bir gayrı karı ise “Bu toprağımızı kurtar, ego Allah’tan bunu istiyorum. Kâfi bundan sonra. Tığ bu toprakları çağa kabilinden sevdik, asıl cet kabil bağrımıza sardık; kâfi imdi, kâfi. Bulunmayan mu tıpkısı kerem yetkilisi, aynı âdem namevcut mu, Mutekit namevcut mu? Hepimiz Müslümanız, hepimiz bu toprağın insanıyız. Ne tamam bunu yapmayın. Sizin de ananız, babanız, sizin üstelik toprağınız var. Bizim yerimizde siz olsanız hangi yaparsınız, ne düşünürsünüz” dedi.

Bire Bir apayrı eş birlikte “Ululuk duysun, bizi görsün. Buna hakeza vicdanları götürürse biz da böyle yaparız. Bunu cesamet bize müstahak gördü. Tığ burada hakeza defa tutuyoruz, kadınlar adına. Tasarruf Etmek bulunmayan, ölene büyüklüğünde bitmeme edeceğiz” diyerek konuştu.

“TÜRKİYE’NİN TOPRAĞA İHTİYACI OLDUĞUNU ANLAMANIZ LAZIM”

Çambükülü sair bir eş da şunları söyledi:

“Sayın izzet bakanlarım, sayın Tarım Bakanı, Bayın Vali’miz, Türkiye’nin birleştirme sanayisine hangi kadar ehemmiyet veriyorsanız bizim de bu Türkiye’da toprağa ihtiyaç olduğunu anlamanız geçişsiz. Köyümüze baharat gelince 3 bin efsanevi olduğunu kulaklarınızın duyması lazım. Bilmelisiniz ki bu köy, bu zamana büyüklüğünde hayvancılıkla geçindi. Zahir aynı izzet bize bu tarlaları bize verdiyse bire bir kerem birlikte gelip almasın lütfen. Tığ, birleştirme endüstri üzere çalışıyoruz, üretiyoruz, ekiyoruz, biçiyoruz. Tığ, toprağımızı seviyoruz. Memleketimizde bu istihsal olmazsa, yerey elimizden giderse nerede üretim olacak? Eti sütü sentetik mı yiyeceğiz?

“KULAKLARINIZ DUYUYOR, VİCDANLARINIZ GÖRMÜYOR”

Organizeler büyüdükçe bileşimli mahsulat mi büyüyecek o seraların içinde? Doğam, yerey, akarsu, gün varken yapay istihsal mi olacak? Sayın Tarım Bakanı’m, anlatıyordunuz geçen akşam TV kanalında, biz gayet anladık sizin tarıma hangi kadar ehemmiyet verdiğinizi. Burayı, Amasya Taşova Çambükü’yü size sordular, bozukluk geçiştirdiniz? Kulaklarınız duyuyor eylemek ki ama vicdanlarınız görmüyor, gözleriniz dahi görmüyor. Yapmayın, bu devletin, milletin, bayrağın altında biz dahi yaşıyoruz. Bu anaları isyana sürüklemeyin. Yıllardır evlatlarımızı izam etmek üzere bu topraklarda savaşım veriyoruz tığ. Demin kış geldi, bu topraklarda anaları oturtarak mücadele olunmaz. OSB’ye alın değiliz. İsteriz kim devletimiz çıktı güçlensin, bundan sonra büyüsün, kimseye eksikli olmasın.”

“BİR TABUR ASKER KARŞISINDA 50 ANAYI AĞLATTINIZ”

Tıpkısı bambaşka kadın vatandaş ise şöyle konuştu:

“Sayın heybet büyükleri, sayın devletim; tevhit sanayi, ağlatarak kurulmuyor. Birleştirme sanayi, davulla zurnayla kuruluyor. Çambükü’hangi kurulan birleştirme, bire bir küme asker ile 50 kişi karşısında 50 anayı ağlatarak kuruluyor. Hakeza ayrımsız hak var mı? Böyle tıpkısı adalet görüldü mü? Bizim bu kadar toprağımız da olsa organizeye veririz, organizeye karşı değiliz. Tığ, organizeyi duyduk, sevindik. Taşova halkı, Taşova’nın esnafı sevindi. Bire Bir gecenin zarfında Çambükü’nü karaca toprağa çevirdiler. 40 almanak ağaçları yerle tıpkısı ettiler. Biz sevindik Dörtyol’birlikte olacak diye niteleyerek ama tıpkı gecede döndü Çambükü’ne geldi. Biz gitmiyoruz. Ölsek dahi kalsak bile toprağımız bizi bırakmıyor. Toprağımız, eve göndermiyor bizi. Kurudular ama baştan yeşerdi. Bu elbet hak? Böyle bire bir adalet namevcut. Devletimiz bile bizim yanımızda olsun. Izzet büyüklerimiz da bizim yanımızda olsun, kâfi bu büyüklüğünde ananın ağladığı.”

“SAYIN VALİ, ORANTISIZ GÜÇLE ALDINIZ KÖYÜMÜZÜ”

Eksantrik benzeri avrat üstelik “Sayın Ilbay, geçkin Amasya’üstelik derinti yaptınız tarımla ilgili, tarıma pekâlâ özen gösterdiğiniz Çambükü’nden belli. Orantısız güçle aldınız bizim köyümüzü. Askeri bizim önümüze yığıp bile bizim topraklarımızı bizden almayın. 150 kişiye binlerce çeri gönderdiniz” dedi.

Share: