Asgari Ücretin Altında Aylık Düz Emeklilerin Durumunun Araştırılması dahi TBMM’de Reddedildi. Demirtaş: “Torunlardan Kaçar Ağıl Geldiler”

CHP’nin emeklilerin sorunlarıyla ilgilendiren takım önerisi karşı konuşan CHP Zonguldak Mebus Ünal Demirtaş, “Bugün emekliler icar, gaz, zindelik, akarsu kadar temel ödemelerini yapamaz; ten, benzen, husye, üste sonuç sebze üzere ana gıda maddelerini alamaz, elan da ötesi kahveye gidip tıpkı çay içemez ve üste torunlarına harçlık de veremez ve ayrıca torunlarından kaçar arkaç gelmişlerdir” dedi. Minimum ücretin altında maaş kayran emeklilerin durumunun araştırılması amacıyla sunulan öneri TBMM’de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

CHP’nin minimal ücretin altında tekaüt aylığı olan yurttaşların sayılarının belirleme edilmesi, yaşadığı ekonomik, toplumsal ve psikolojik sorunların saptanması, bunların çözümü üzere oluşturulması müstelzim politikaların hayata geçirilmesi ve alınacak önlemlerin belirlenmesi üzere TBMM’ye verdiği Divan araştırması önergesinin zaman görüşülmesi önerisi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.

CHP ekip önerisinin gerekçesini açıklanan CHP Zonguldak Mebus Ünal Demirtaş şunları söyledi:

“MİLYONLARCA EMEKLİ, ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA VE AÇLIK SINIRININ ALTINDA EMEKLİ AYLIĞI ALMAKTADIR”

“Anayasa’mızın 60’ncı maddesinde ‘Herkes, içtimai güvenlik hakkına sahiptir. Şevket, bu güvenliği sağlayacak tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.’ denilerek sosyal düzenlilik hakkı anayasal garanti altına alınmıştır. Zaman ülkemizde 13 milyon 832 bin mütekait, dul yetim, sökel ve sonsuz aksiyon göremezlik maaşı düzlük vatandaşımız vardır. Ülkemizin zarfında olduğu kazançlı buhranı bildirme fazla hisseden kesimlerin başında de emekliler gelmektedir. Ince yıllar çalıştıktan sonraları zahmetli olmaya adalet kazanan vatandaşlarımız tekaütlük dönemlerinde abat ayrımsız dirim sürmek istemelerine rağmen maatteessüf ülkemizdeki elem iktisadi koşullar dolayısıyla insanca yaşamalarına yetecek büyüklüğünde aynı emekli maaşı alamamaktadırlar. Selim Tümen hükümetlerinin falsolu politikaları sonucunda denk faaliyet süresi ve prim zaman sayısına rağmen zahmetli aylıkları ortada intibak sağlanamamış, aylık bağlama oranları düşürülmüş, emekli maaşları de yıllar içerisinde para şişkinliği karşısında eriyip gitmiştir. Bugün kıtlık sınırının 7 bin 245 lira, asgari ücretin 5 bin 500 lira olduğu ülkemizde milyonlarca tekaüt, minimal ücretin altında ve kıtlık sınırının altında tekaüt aylığı almaktadırlar.

“EMEKLİLERİN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN HEP BİRLİKTE HAL ÜRETELİM”

Yeryüzü bağan emekli maaşı olan 3 bin 500 liralık kayran milyonlarca mütekait vatandaşımız vardır.  Say ve Toplumsal Düzenlilik Bakanı’na açlık sınırının altında, minimum ücretin altında ve sunu bağan zahmetli maaşı olan 3 bin 500 liralık alan kaç zahmetli var diye soruyoruz, Sayın Bakansa maatteessüf bu sorulara karşılık vermiyor, bu bilgileri gizliyor. Acaba neden? Acaba bu sayılar Doğru Tümen amacıyla utanılacak sayılar mıdır? Sayın Vekil siz hangi büyüklüğünde utanırsanız utanın bu sayıları açıklayın, açıklayın kim emeklilerin sorunlarının çözümü üzere hep gelişigüzel çözüm üretelim.

“BUGÜN GELDİĞİMİZ BEKÇI, EMEKLİLER DERİN BİR YOKSULLUĞA SÜRÜKLENDİ”

Emeklilikle ilgili düzenlemelerin yapıldığı 3 ayrımlı dönme vardır: 1999 öncesi, 1999-2008 arası ve 2008 sonrası çevrim. Sosyal Düzenlilik Yasası’nda yapılan bu dönemlerdeki herhangi bir değişiklikten sonra emeklilerin haklarında benzeri depresyon olmuştur amma bu değişiklilerin içerisinde emekliler açısından en yıkmacı olanı 2008 sonrasında yapılan değişikliklerdir. Peki, hangi oldu bu değişikliklerle? hele, emeklilik yaşı yükseltildi, mahiye ilhak oranları düşürüldü ve emekliliğe türe iktisap koşulları ağırlaştırıldı ve uyma sorunu dahi çözülmedi değerli arkadaşlar. O devir uyardık ama dinlemediniz. Bugün geldiğimiz bekçi, emekliler yoğun ayrımsız yoksulluğa sürüklendi.

“EMEKLİLER TORUNLARINA HARÇLIK VEREMEZ VE AYRICA TORUNLARINDAN KAÇAR KUZULUK GELMİŞTİR”

Bugün emekliler kira, doğal gaz, elektrik, akarsu gibi temel ödemelerini yapamaz; ten, benzin, er bezi, ayrıca kâr göveri kabil ana azık maddelerini alamaz, daha de ötesi kahveye gidip benzeri çay içemez ve hassaten torunlarına harçlık üstelik veremez ve başkaca torunlarından kaçar ağıl gelmişlerdir. Emekliler her an derin bire bir yoksulluğa sürüklenmişlerdir. Zaman milyonlarca emekli, takanak batağına sürüklenerek bankaların ve tefecilerin eline düşmüştür. Bugün Avrupa’daki emekliler dünyanın ciharıyek yanı sıra tatil yaparken bizim emeklilerimizden kısaca 7 milyon emekliyse geçinemediği için doğacak yaşlarda dahi çalışmaya devam etmektedir. Bakın, 70’li yaşlarında bile inşaatlar, tersaneler üzere aheste ve tehlikeli gelişim kollarında çalışmak zorunda küsurat yüz binlerce emeklimiz vardır. Sonuç tıpkı yılda, söz gelişi, 71 yaşındaki Mustafa Şimşek ile 77 yaşındaki Vukuf Sungur inşaatlarda çalışırken hareket kazası sonucu yaşamını yitirmiştir.

“YİRMİ YILDA SGK EMEKLİSİNİN MAAŞI 10 GRAM ALTIN ILIŞKI-SEVIYE EMEKLİSİNİN MAAŞI 3,5 GRAM ALTIN YERINE ERİMİŞTİR”

İşte emekliler yirmi yılda nereden nereye geldi, örneklendirmek istiyorum: Bakın, 2002 yılında en bağan Içtimai Asayiş Kurumu emeklisinin 240 lira maaşıyla 13 gram altın alınabiliyordu, zaman bildirme bağan SGK emeklisi 3 bin 500 teklik maaşla fakat 3,5 gram değerli alabilmektedir. 2002 yılında bildirme düşük DEMET-DÜZEM emeklisi 138 teklik maaşla 7,5 gram altın alabilirken zaman bildirme düşük DESTE-SEVIYE emeklisi, maaşı olan 4 bin 7 lirayla 4 gram kızıl alabilmektedir. Yani yirmi yılda Toplumsal Asayiş Kurumu emeklisinin maaşı 10 gram değerli, BENT-KIRAT emeklisinin maaşı ise 3,5 gram kızıl olarak erimiştir. Dolar bazında dahi gine, arz faziletkâr milli gelirin olduğu 2013 yılında en düşük SGK emeklisinin maaşı 486 dolar iken bugünse 188 dolar alabilmektedir. Yer bağan SARGI-DÜZEM emeklisinin maaşı 388 dolarken bugünse 215 dolar alabilmektedir yani sonuç dokuz yılda Sosyal Güvenlik Kurumu emeklisi maaşı 298 dolar, DEMET-KIRAT emeklisi maaşı ise 173 dolar erimiştir.”

“EMEKLİLERİN MAAŞI FAZILETKÂR PAHALILIK ALTINDA SEÇKIN GÜZEŞTE ÇAĞ ERİMEKTEDİR”

İYİ Tümen Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Cımbar ise şunları kaydetti:

“Emeklilik sunma şerif ayar olduğu kabilinden, cihanşümul tıpkısı türe olarak Anayasa’mızda da kayran almıştır. Faaliyet yaşamları süresince ülkemizin gelişimine balaban katkısı olan emeklilerimize tekaütlük döneminde bakir aynı hayata başladıklarından daha çok ehil çıkılmalı, içre bulundukları mesail çözülmelidir. Türkiye’üstelik zor sayısı 13 milyon 720 bin civarındadır. Sunu bağan tekaüt maaşı 3 bin 500 lira olup mütezayit şişkinlik karşısında kıtlık sınırının altında kalmıştır. Emeklilerin maaşı faziletkâr pahalılık altında değme güzeşte çağ erimektedir. ENAG, enflasyonun sonuç üç ayda yüzde 17’ye ulaştığını açıkladı. Yeryüzü düşük emekli aylığı bile satın alma gücü itibarıyla 3 bin 500 liradan 2 bin 990 liraya düştü.

“EMEKLİ AYLIKLARINDAKİ KAYIPLAR VE FARKLILIKLAR ARTARAK SÜRMEKTEDİR”

4447 ve 5510 dar Kanunların uygulanmasıyla emekli aylıklarındaki zayiat ve farklılıklar artarak sürmektedir. Çalışılan yıllara bakılmaksızın prim ve ifa çağ sayısı ve prim kazançları aynı olanların aylıklarında eşitliğin sağlanması için 2000 sonrası dönemde zor olanlara birlikte uyum yapılmalı, mağduriyetler giderilmelidir. Zor ikramiyeleri üstelik berenarı düşüktür. Mütekait olup aile almak ya bile makine almak çıktı tayf oldu. Hele Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle dirimlik dengesi ücretler aleyhine bozulduğundan imdi kulübe evet de atlama beygiri arabası üstelik alamaz duruma geldiler.

“MAHALLELERDE EMEKLİ HAYAT MERKEZLERİNİN AÇILMASINA ÖNEM VERİLMELİDİR”

Hanay şartlarının ağırlığı ana ihtiyaçlarını karşılayamamaları emeklileri ikinci bire bir iş aramaya sevk etmektedir. Mesai hayatından sonra biraz dinlenecekken baştan gelişim ortamına girmeleri ve hele nemli olarak ahzüita görmeleri onları ruh bilimsel yerine çökertmektedir. Çalışmayanlar ise zahmetli olduktan sonra zamanını geçireceği içtimai mekanların yetersizliği yüzünden sosyal ve ruh bilimsel mesail yaşamaktadır. Bu konuda domestik yönetimlere nazik görevler düşmektedir. Mahallelerde emekli yaşam merkezlerinin açılmasına önem verilmelidir. Böylece emekliler yaşlılık ve işe hovarda psikolojisinden vareste olacaklardır. Antrparantez, rastgele çekicilik zat emekleri için lokaller oluşturarak konuşma birimleri kurarak onların tecrübesinden yararlanma etmenin yollarını aramalıdır.

“EMEKLİ AYLIKLARINDAN ÖNEMLİ TUTARDA KATKI PAYLARI MUHANNET ALTINDA KESİNTİLER YAPILMAKTADIR”

Emeklilerimizin esenlik ihtiyacı giderek artmakta ve mütekait aylıklarından mefret tutarda yardım payları adı altında kesintiler yapılmaktadır. Mangır üniversitelerinin ve hususi hastanelerin yüzde 200 varan ilave sevap uygulaması emeklilerimizin ifa gücünü aşmakta ve emeklilerimiz buralardan afiyet hizmeti alamamaktadır. Çalıştıkları yıllarda faziletli oranda umumi afiyet primleri kesilmiş olduğundan, emekliler ulama paylarına affedilmiş tutulmalı ve hiçbir isim altında yardım payı, tetebbu ücreti, derman farkı, ilaç bedeli ve ilave ücret alınmamalıdır.

“EMEKLİLER YAŞAM MALİYETİ KRİZİNİN ALTINDA DAHA FAZLA KALIYORLAR”

HDP Mersin Ağacı Milletvekili Rıdvan Turan birlikte şunları söyledi:

“Türkiye’birlikte daha çok bir yaşam maliyeti krizi var. Bakın, para şişkinliği aldı başını gidiyor amma enflasyonun ötesinde tıpkısı durum bu, dirim maliyeti krizi dediğimiz molekül. Yaşam maliyeti krizi enflasyonun yüksek tıpkısı ivmeyle artışına koşut yerine sağlıklı ücretlerin düşmeye başlamasına belen eden ayrımsız kavram. Türkiye’da bu deyim henüz çetin adina önümüzdeki dönemlerde iri olasılıkla kullanılacak ve bunun altında yeryüzü aşkın kalanlar emekliler. Emekliler dirim maliyeti krizinin altında, 3 bin 500-3 bin 600 lira aldıkları maaşla elan aşkın kalıyorlar. Illet kalıyorlar? Zira verimsizlik arttıkça tüketim sepetinin katılığı artar yani nemalanmak zorundasınız, barınmak zorundasınız, esnekliği olan mallar, ikame malları kullanamazsınız. Bunları kullanmak zorundasınız, tatmin olmak zorundasınız, peynir atlatmak ahzetmek zorundasınız. Dirimsel ne büyüklüğünde düşerse buradaki şişkinlik ve dirim maliyeti krizinin etkileri o kadar artar. Zer rüfeka, aha bu sebepledir kim emekliler aldıkları üç kuruş cihetiyle enflasyonun ve yaşam maliyeti krizinin altında yeryüzü fazla ezilen toplumsal kesimleri oluşturuyor.

“BU ACI GİDİŞATI BILCÜMLE MUHALEFETİN BİRLİĞİYLE TERSİNE ÇEVİRECEĞİZ”

Söz Temsili, yeryüzü bağan tekaüt maaşı 6 bin liralık olsa ve yılda 2 kat şişkinlik oranında bu yenilense, enflasyon oranında artırılsa bu memlekette emniyetli olun kim sosyal refahın artacağı, insanların elan mutlu olacağı benzeri kalkınma ortamı oluşabilir ama bu benzeri tercih meselesidir. Yeğleme, sermayeye çevrilmiş mahiyet aktarımı olduğunda hangi efsus ki emekliler, işçiler, işsizler görünmüyor. İlk fırsatta umuyor ve diliyorum kim bu çığlık gidişatı hep muhalefetin birliğiyle aksine çevireceğiz.”

Share: