Akşener’den Diyarbakır Kongresi’nde ’14 Mayıs’ Mesajı: “Kâfi Hezel Milletindir Diyeceğimiz Lahut Ayrımsız Milat Olacak.

İYİ Tümen Genel Başkanı Meral Başkanı Merak Akşener Diyarbakır’de konuştu. Partisinin iklim kongresinde meşruhat eden Akşener, SELIM Öğür’yi eleştirip Diyarbakırlılara çağrı yaptı.

“YENİ BİR ŞEYLER ANLATMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK”

Akşener, “Tarihimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin şehri, Diyarbakır’ımızın iyi ve kabadayı evlatları, kadınlarımız ve gençlerimiz…Türkiye’nin bu döneminde yeryüzü nazik acıyı, zorluğu çeken kadınlar sizleri selamlıyorum” dedi. Akşener, Diyarbakır’ın ilçelerini teker teker sayarak esenleme yolladı, “Bundan 5 yıl önce zihayat ve ensesi kalın Türkiye hayalime eş olan kardeşlerime esenleme olsun. Önümüzde benzeri çöl var, aşmalıyız’ diyen, ‘Kardeşliğimize alın tıpkısı aldangıç var bozmalıyız’ diyen sevgili arkadaşlarıma selam olsun. Ülkemizin güçsüz düştüğü, devletimizin yıprandığı akıbet yıllarda Türkiye için yeni benzeri şeyler bildirmek için yola çıktık” diye niteleyerek konuştu.

“İYİ PARTİ’Yİ BU VATANIN ARPALIK EVLATLARI KURDU”

Konuşması sırasında sık sık sloganlar ve alkışlar alan Akşener, “İYİ Fırka’yi bu vatanın başmaklik evlatları Kürtler kurdu, Türkler kurdu, Zazalar kurdu. Eşitliğe, güvenliğe erişme idealiyle milletimizin gelişigüzel renginden külhanbeyi insanlarımız kurdu. Salonlara sığmadık meydanlara aktık, meydanlara sığmadık memleketimize aktık. İYİ Tümen’nin bu destani hikayesinde Diyarbakırlı kardeşlerimin dahi nazik katkısı var.” dedi.

“BURAYA KUCAKLAŞMAYA GELDİM”

“Rastgele nev iftiraya direnim Diyarbakır’ın partisine kalbini açtığını” belirten Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İlk günden beri uçurumun kenarındaki ülkemizi örtbas etmek amacıyla yanımdasınız. Doğruluk, huzur, bahtiyarlık amacıyla yanımdasınız. Zulme karşın, baskılara rağmen aslanlar üzere yanımdasınız. Bu topraklar misafirperverliğin topraklarıdır, mertliğin topraklarıdır. Buraya yersiz sözler hamasi nutuklar için gelmedim ben buraya bu topraklar kurumasın diye niteleyerek Dicle’üstelik bire bir damla su olmaya geldim. Hevsel’in çiçekleri solmasın diye benzeri apaz gündüz olmaya, bu tepelerde maral olmaya marazları kovmaya geldim. Ben buraya çalmadan gireceğim kapım olduğunu bildim ve onun için geldim. Buraya rızanızı almaya geldim. Kaka gölgeleri yırtmaya geldim. Ego buraya kucaklaşmaya geldim zira düşmanlar barışır ama çağ kardeşler kucaklaşır. Zaman asuman semavi, biberli yeşil, tarla çizgi olan memleketimizde asuman gri, elem mapushane deşik tarla ise gereksiz duruyor.

“ARTIK TÜRKİYE’DE SELIM PARTİLİLER VE DİĞERLERİ VAR”

Devletimizin başında hangi efsus ki milletimizin dertlerini görmezden mevrut, sesini duymayan acımasız benzeri iktidar var. Kendini ağabey, milletimizi bile maraba gören bed bir zihniyet var. Milletin iradesini biricik benzeri kişinin dudağı arasına sıkıştıran ucube benzeri tümce var. Zaman şevket zorbaların eline kalmıştır, zaman sancak şuursuzların eline kalmıştır. Zaman bundan sonra ülkemizde Türk Kürt namevcut, Sünni Alevi namevcut, sağcı solcu yok. Bugün artık Türkiye’üstelik AK Partililer ve diğerleri var. Benzeri yanda cürüm el işi özgürlüğü olanlar var ayrımsız yanda içki alması suç olanlar var.

“MİLLETİMİZİ AÇLIKTA, MUTSUZLUKTA EŞİTLEDİLER”

Kasaptan üç zerre pirzolayı dürü yerine kayran anneler var çocuğuna hediye kayran. Ama gayritabii pantolonlu, bin dolarlık ayakkabı giyen, 5 bin dolarlık çul giyen pudracılar var. Yalın Kat arabasıyla, teknesiyle foto çektirip gepegenç umutsuz çocuklarımızın gözüne sokan hürmetsiz yetiştirilmiş nesiller var. Biz bu çileyi bitirmeye geldik. Cumhuriyetimizin eşitleyen değerleriyle geldik. Sayın Erdoğan ve arkadaşları yolsuzluğu, yasakları, yoksulluğu eksiltmek için demokrasi trenine binmişlerdi ama sonraları ne oldu önce durakta o trenden indiler. Milletimizi açlıkta, mutsuzlukta eşitlediler. Kanayan yaralarımızı bıçakla deştiler, bakir yaralar açtılar. Buradaki kadınların günce hayatta çektiği mukavim çok acıyı, öfkeyi inanın Türkiye’nin gelişigüzel yerindeki kadınlar, şu anda size hitap eden kadın dahi yaşadı, yaşamaya bitmeme ediyor.

“BU UCUBE SİSTEMİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”

İslam’da iftira yoktur. Karşınızda duran bu kişiye ateistten tutun kafire büyüklüğünde değme husus dendi. Acıda, zulümde, yoklukta, eziyette eşitlendik amma herhangi bir şeye rağmen yaralarımızın tıpkı merhemi var, o çıkar yol bizdedir. 1915’te Çanakkale’de müşterek martir olurken o merhemi bulduk. 1922’üstelik Sakarya’birlikte namahremin bileğini bükerken o merhemi bulduk. 1923’te Ankara’üstelik parıltılı ayrımsız hayali alay malay kurarken o merhemi bulduk. Biz o yaraları 2023’te dahi benzeri verimli merhemle İstanbul’dahi, İzmir’üstelik, Adana’bile, Trabzon’üstelik, Erzurum’de, Diyarbakır’üstelik, Bitlis’te, Siirt’te, Mardin’üstelik benzeri bundan 100 sene önceki olduğu kabil zaman birlikte bayrağımızın altında yaşamaktan gurur duyan herkesle, vatanımızın toprağında alın teri olan, Cumhuriyetimizin bekçisi olan herkesle Kürt’üyle, Türk’üyle herkesle devletimizi vasatlığa mahkum fail bu ucube sistemi değiştireceğiz.

“KEREM VATANDAŞINI KORKUTMAK İÇİN DEĞİL ONA YÜREK ATFETMEK İÇİN VARDIR”

Tek izzet yoktur ki vatandaşına imtina etmek saçarak yükselsin. Zira azamet vatandaşını oynatmak için değil ona güven yöneltmek üzere vardır. Aranızda henüz mutluyum, henüz huzurluyum, daha zenginim diyebileniniz var mı? Kurumlarımızın, paramızın, vatandaşlığımızın birlikte değer kaybettiği bugünlerde değme kullanılmamış güne ayrımsız krizle uyanan Türkiye’nin nereye gittiğini görebileniniz var mı? Bulunmayan. Türkiye ensesi kalın bir ülkedir, bizim isyanımız bu aksiyon bilmezliğidir. Bizim isyanımız bu memleketi zulümle yönetenlerdir.

“SESİ ÇIKMAYANLARI SESİ OLACAĞIZ”

Bugün geldiğimiz noktalarla keşkelerle ayrımsız yere varamayız. Dolaşma el ele güneşin doğduğu yere dikiz günüdür. alay malay verip burçların üzerinden Hevsel’in üzerinde güneşi izlem günüdür. Soframızdan, hakkımızda, vatandaşlığımızdan, insanlıktan çaldılar. Dönüş hırsızlardan hesap sorma günüdür. Sesi çıkmayanların sesi olacağız. Fakirin, fukaranın ezilmesini engelleyeceğimize saraka verdik. Milletimizin hakkını getirim peşinde koşan yandaşlara yedirmeyeceğimizi hezel verdik. İnsanımızı esir almaya çalışan tekmil tahakkümleri yıkacağımıza ‘yeter söz milletindir’ diye niteleyerek toplumumuzu hürriyete kavuşturacağımıza kortej verdik. Sözümü saraka, geçkin olduğu gibi zaman bile arkasındayız.

“ARAMIZA GİREBİLECEKLERİNİ ZANNETTİLER, ÇOK YANILDILAR”

Tehditle, korkuyla aramıza girebileceklerini zannettiler, sureta aynı gün yazarak aramıza girebileceklerini zannettiler, haddinden fazla yanıldılar. İYİ Tümen yolsuzluğa, yoksulluğa, yalanlara cebin mücadeledir. Kimesne zül etmesin biz bu kural dışı düzeni değiştirecek vizyona sahibiz. Bugüne büyüklüğünde karşılaştığımız zorlukları heybet kavim umum ele verip çözdük. İftiraları, yalanları boşa çıkarttık. Bizim biricik kriterimiz milletin oyunu milleti tayin etmek üzere kullanan gerçek siyasetçilerle muhatap olmaktır. Halka karşın değil, halka akıllıcasına, el üzere hareket eden siyasetçilerle rekabet etmektir. Mesele cumhuriyeti güya özde sahiplenmekse, maslahat silahlara veda dem dökmeye da tövbe etmekse, mesele herhangi bir kalem musibetin karşısında çelikten sarsılmaz tıpkı biz olmaksa, biz varız. Biz konuşan Türkiye’den yanayız.

“1923’ÜN KIYMETİNİ BİLEMEZSEK 2023’Ü KAYBEDERİZ”

Bugün çocuklarımız aç, gençlerimiz nevmit, haneler onmadık, memleket hezel sofrasını unutmuş. O saraka sofrasını birlikte kuracağız. Bu devlet nevruzundan, baharından kopartılmış. 1920’nin kıymetini bilemedik 2020’yi kaybettik, 1923’ün kıymetini bilemezsek 2023’ü kaybederiz. Bu cendereden çıkışımızın bir tane yolu mütekellim tıpkısı Türkiye, konuşan tıpkı millettir. Kardeşlikte buluşmuş, meşverette birleşmiş tıpkı budun. Bir ateşin üzerinden birlikte atlayabilen ayrımsız budun.

“GELİN BU DEMİRİ BERABER DÖVELİM”

Ego bugüne kadar ne elin sıtmasını akseptans ettim hangi da ötekinin öldürmesine razı geldim. Hangi kimsenin örsü oldum hangi bile başkasının fosforlu olmaya razı geldim. O halde diyorum kim; gelin bu demiri bu arada dövelim, zulmün çekicini zalimin elinden alalım. O çekiçle istibdadın zincirlerini kırıp, o fay zincirden kardeşliğin demirini alay malay dövelim. İyilik memleketin seçme adına ulaşacak. 14 Mayıs aha bunun miladı olacak. Kurtla öldüren, çobanla yiyici, sahibiyle ağlayanlara hep birlikte bilcümle bire bir ağızdan ‘Yeter kortej milletindir’ diyeceğimiz kutsi bir milat olacak. Çünkü istibdat onlarınsa hürriyet bizimdir, saray onlarınsa sandık bizimdir, kalpsizlik onlarınsa mayıslar bizimdir.”

Share: